İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Fenerbahçe'de kadro dışılar ne anlama geliyor?

YAYINLAMA:

Fenerbahçe'de Sadettin Saran'ın başkan seçilmesi de kötü gidişe engel olamadı..
Sadettin Saran'ın yaklaşık bir aylık başkanlığı döneminde Fenerbahçe, Avrupa'da bir mağlubiyet ve bir galibiyet, ligde ise sadece bir galibiyet alabildi..
Samsunspor beraberliğinin ardından takıma ilk neşter vuruldu ve İrfan Can Kahveci ile Cenk Tosun kadro dışı bırakıldı..

Bizim futbol anlayışımızda hep böyledir.. Önce "Papaz" diye nitelendirilen, takımın eskilerinden ve yaşça büyük olanlar gönderilir.. Takım hâlâ düzelmiyorsa, teknik direktör değişikliğine gidilir..

Yaklaşık 50 yıldır statlarda önce koyu bir taraftar, sonrasında ise bir basın mensubu olarak maç izledim..

Bu işin hep böyledir.. Kötü gidişin faturası hep olmadık isimlere kesilir..

Teknik direktör gelir, "Benden önce bu takım hiç çalıştırılmamış" diyerek eski hocayı suçlar..

Yeni başkan, "Enkaz devraldık" diyerek suçu eski başkan ve yönetime atar..

Yine klasiktir.. Arada kaç puan fark olursa olsun, devre arasında bir iki transfer yapılır.. Yine kötü giderse işler, birkaç kelle daha koparılır.. Ama hiç kimse hatayı kendisinde ya da sistemde aramaz..

Oysa bu satırların yazarı, Ali Koç ilk seçildiğinde onu yayıncı kuruluş ve federasyondaki yapıyla mücadele etmesi gerektiği konusunda uyarmıştı..

Ali Koç, uyumlu bir başkan kalmak istemişti.. Ancak şampiyonlukların nasıl çalındığını gördüğünde uyanmış, fakat sosyal medyanın etkisinden kurtulamamıştı..

Dünkü ergenlerin yazdıklarıyla hocalar ve futbolcular gönderilmiş, sezon sonunda yine hüsran yaşanmıştı..

Şimdi bir aylık başkan Sadettin Saran'a da aynı tavsiyede bulunacağım..

Şampiyonluk isteniyorsa, önce Fenerbahçe'nin dışarıdaki düşmanları tespit edilip temizlenmeli..

Bakın, ilk fikstür çekildiği zaman bir numaralı rakibinizin kurasına dikkat edin.. İlk 8-9 hafta zorlu bir deplasmana çıkmadan, hep içeride basit takımlarla oynuyorlar..

4-5 sezondur, ezeli rakibinle ligin ilk maçında Kadıköy'de karşılaşıyorsun.. Bunların hepsi tesadüf mü?..

Yayıncı kuruluşta, ezeli rakibinin maçlarındaki hakem hataları lehteyse hiç ekrana gelmiyor.. Aleyhteyse tekrar tekrar gösteriliyor..

Senin maçlarında ise aynı yayıncı kuruluş, attığın golden 45-50 saniye öncesine gidip rakibe faul var mı diye arıyor..

MHK, sürekli ezeli rakibinin istediği atamaları yapıyor.. Sonra da bunu "yapay zeka" yaptı diyor..

Bir başka ezeli rakibinin maçında, basit bir avantaj kuralını uygulamayan hakemin düdüğü asılıyor.. Aynı hafta senin atağını kesen hakeme ise ertesi hafta maç verilip ödüllendiriliyor..

Sadettin Saran mücadele edecekse, önce kulüp içinde değil; dışarıdaki mihraklarla etmeli..

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...