İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Özgür Özel’e yanlış bilgi veren kim?

YAYINLAMA:

Türkiye’nin siyasi arenasında, özellikle muhalefet liderlerinin iddiaları gündemi domine ettiğinde, doğruluk her zamankinden daha kritik hale geliyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında yaptığı son açıklama tam da bu noktada tartışma yarattı. Özel, Gürlek’in Adalet Bakan Yardımcısı iken Eti Maden’in yurt dışı birimine yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, ayda 26 bin lira huzur hakkı aldığını ve başsavcı olunca bu ödemelerin devam ettiğini ima ederek bir skandal havası yarattı. Peki, bu iddia ne kadar doğru? Bir gazeteci olarak, elimdeki somut verilere dayanarak adım adım sorgulayalım – çünkü siyasi liderlik, halkı manipüle etmek değil, doğru bilgilendirmektir.

OLAYIN KRONOLOJİSİ

Öncelikle, olayın kronolojisini netleştirelim. Akın Gürlek, Adalet Bakan Yardımcısı görevindeyken Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün yurtdışı iştiraki olan Eti Maden International Ltd. Şti.’ye yönetim kurulu üyesi olarak atanmış. Bu atama, kamu kurumlarında sıkça görülen bir uygulama: Bakan yardımcıları, ilgili kuruluşlarda denetim ve koordinasyon amacıyla görevlendirilebiliyor. Gürlek’in burada aldığı huzur hakkı ise ayda 26 bin lira seviyesinde – bu rakam, benzer pozisyonlardaki ödemelerle uyumlu ve yasal çerçevede.

FAZLA ÖDEME VE İADE GERÇEĞİ

Şimdi kritik kısma gelelim: Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanınca yönetim kurulu üyeliği otomatik olarak sona ermiş. Yani, başsavcılık görevine geçişle birlikte Eti Maden’deki rolü bitmiş. Ancak, geçiş dönemi olan Ekim 2024’e ilişkin bir ödeme hesaba yatmış. Bu, idari bir gecikme mi yoksa kasıtlı bir hata mı? Verilere göre, bu fazladan ödeme derhal iade edilmiş. Gürlek’in kendisi veya ilgili kurum tarafından geri ödeme yapılmış; yani, herhangi bir usulsüz kazanç söz konusu değil. Bu detay, Özel’in iddiasını kökünden çürütüyor: Ödeme “devam etmemiş”, sadece bir aylık geçiş hatası yaşanmış ve düzeltilmiş.

ÖZEL’İN BİLGİ KAYNAĞI KİM? 

Peki, Özgür Özel bu bilgileri nereden alıyor? CHP lideri olarak, kendisine ulaşan istihbaratın doğruluğunu sorgulamak zorunda. Bir genel başkan, parti içinden veya dışından gelen “bilgileri” ham haliyle kamuoyuna sunarsa, bu halkı yanıltmak olur. Hatırlayın: Siyasette manipülasyon, yanlış bilgiyle başlar. Özel’in ekibi, muhtemelen aceleyle hazırlanmış bir dosya üzerinden konuşmuş. Ama bir lider, gazeteci titizliğiyle hareket etmeli: Kaynakları çapraz doğrula, resmi evrakları incele, karşı tarafın açıklamasını bekle. Eti Maden’in resmi kayıtları veya Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın huzur hakkı yönetmelikleri açıkça gösteriyor ki, bu tür geçişlerde kısa süreli ödemeler olağan ve iade mekanizması işliyor.

MUHALEFETİN GERÇEK SİLAHI DOĞRULUK

Bu olay, daha geniş bir sorunu işaret ediyor. Muhalefet, iktidarı eleştirmek için her fırsatı kullanmalı – evet, ama gerçeklere dayalı. Yanlış bilgi, sadece güvenilirliği zedeliyor. Düşünün: Eğer Özel, bu iddiayı resmi bir açıklama veya belgeyle destekleseydi, belki bir tartışma yaratırdı. Ama şu an elimizde sadece bir “fazla ödeme ve iade” gerçeği var. Bu, skandal değil; idari bir rutin.

SAYIN ÖZEL’E ÇAĞRI

Sayın Özel’e sesleniyorum: Kendisine bilgi verenler – parti danışmanları, eski bürokratlar veya medya kaynakları – sizi yanıltıyor olabilir. Bir sonraki adımda, lütfen gazeteci gözüyle bakın: “Bu bilgi nereden geliyor? Doğruladım mı? Halkı aydınlatıyor mu, yoksa kızıştırıyor mu?” Siyasi parti genel başkanı olmak, sorumluluğun zirvesi. Halkı doğru bilgilendirmek, en güçlü silahınızdır. Yanlış bilgiyle ateş etmek, sadece kendi ayağınıza sıkar.

SKANDAL DEĞİL DERS ÇIKARILACAK BİR HATA

Sonuç olarak, Akın Gürlek olayı bir “skandal” değil; geçiş dönemi hatası ve hızlı düzeltme. Özgür Özel, bu fırsatı kaçırmış: Gerçeği sorgulayarak, muhalefetin itibarını yükseltebilirdi. Umarım bir sonraki iddiada, kaynaklarını daha sıkı sorgular. Çünkü Türkiye, manipülasyona değil, gerçeğe ihtiyaç duyuyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...