Yolumuz uzun, derslerimiz net
Türkiye, Bursa’da Bulgaristan karşısında aldığı 2-0’lık galibiyetle Dünya Kupası yolunda çok kritik bir eşiği daha geçti. Bu sonuçla birlikte millilerimiz, grubu İspanya’nın ardında ikinci sırada bitirmeyi garantiledi ve Amerika’da oynanacak Dünya Kupası finalleri için Play-off bileti cebine koydu. Uzun ve zorlu bir yolun önemli bir durağı daha başarıyla geride bırakıldı.
Şimdi sıra İspanya’da oynanacak İspanya–Türkiye maçında… Ancak bu karşılaşmanın skoru ne olursa olsun sıralama değişmeyecek. İşte bu durum, maça ayrı bir anlam katıyor. Sonuç baskısının olmadığı, ancak ciddiyetin ve prestijin tamamen sahada olacağı bir mücadele bizi bekliyor. Teknik heyet için bu maç, sistemin son rötuşlarını yapmak; oyuncular için ise kendini gösterme fırsatının ta kendisi.
Fakat futbol sadece sahada yaşananlardan ibaret değil. Saha dışı gündem, bu hafta milli takım kampında maalesef daha ağır bastı. Galatasaraylı Eren Elmalı’nın bahis oynadığı gerekçesiyle kamptan gönderilmesi, futbol dünyasında profesyonelliğin sınırlarının ne kadar keskin çizildiğini bir kez daha ortaya koydu. Modern futbol artık sadece yetenek değil; disiplin, sorumluluk ve örnek davranışlar da en az bir gol, bir asist kadar kıymetli.
Eren’in yerine Trabzonspor’dan Mustafa Eskihellaç’ın kadroya dahil edilmesi ise teknik ekibin ve federasyonun duruşunu net biçimde gösteriyor: “Milli forma, tartışmaya yer bırakmayan bir ciddiyet ister.” Bu karar, tüm oyuncular için de sessiz ama güçlü bir mesaj niteliğinde: Bu seviyede kimse kişisel hatalarının milli takımın atmosferini gölgelemesine izin veremez.
Önümüzde Play-off gibi yüksek tansiyonlu bir süreç var. Türkiye’nin futbol hikâyesinde böyle geçiş dönemleri her zaman belirleyici olmuştur. Bazen bir kadro duruşu, bazen bir maçı ciddiye alış şekli, bazen ise saha dışındaki bir disiplin hamlesi yolun kaderini belirler.
Bursa’daki galibiyet moralimizi yükseltti, sıralama garantisi nefes aldırdı. Ancak asıl mesele bundan sonrası: Oynayacağımız her dakika, alacağımız her karar, sahaya ve milli formaya duyduğumuz saygıyla şekillenecek.
Play-off bileti cebimizde… Şimdi Türkiye’ye düşen, bu bileti bir finale, finali ise bir Dünya Kupası masalına dönüştürmek.