İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İnsansı robotlar insan soyunu tüketir mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yapay zekanın bir sonraki büyük adımı, bugünkünden daha bağımsız, çok yönlü ve özerk sistemlerin geliştirilmesi olacak gibi görünüyor. 

Bu adımlar şunları içerebilir:

Genel Yapay Zeka (AGI): Bugünkü yapay zekalar belirli görevlerde (örneğin; metin üretimi, görüntü tanıma) etkilidir. Ancak AGI, insan gibi düşünebilen, öğrenebilen ve çok farklı görevleri kendi başına yapabilen bir yapay zeka anlamına gelir. Henüz buna ulaşılmadı ama ciddi yatırımlar yapılıyor.

Duygusal ve sosyal zeka: Yapay zekaların sadece bilgi değil, duygu, bağlam ve empatiyi de anlamaya başlaması hedefleniyor. Bu, özellikle sağlık, terapi, eğitim ve hizmet sektörlerinde kullanılacak daha “insani” yapay zekaların önünü açacak.

Beyin-bilgisayar arayüzleriyle entegrasyon: Elon Musk’ın Neuralink projesi gibi girişimlerle, insanların sinir sistemiyle doğrudan bağlantı kurabilen yapay zeka sistemleri üzerine çalışılıyor. Bu da yapay zeka ile “birlikte yaşama” değil, “birlikte çalışmayı” mümkün kılabilir.

Bilim kurgu filmlerindeki gibi yapay zeka hayatımızı ele geçirir mi?

Kısa cevap: Hayır, ama dengeyi kuramazsak kontrol zorlaşabilir.

Bilim kurgu filmleri genellikle dramatik ve abartılıdır çünkü hikâyeye gerilim katmak ister. Ancak bazıları (örneğin Her, Ex Machina, I, Robot) olasılıklara dikkat çeker.

Gerçek senaryo şuna daha yakın:

Yapay zeka hayatımızı ele geçirmeyecek ama hayatımızın birçok yönünü yönetebilir hale gelecek.

Finansal sistemler, sağlık hizmetleri, ulaşım, hukuk ve hatta devlet politikaları yapay zekadan etkilenecek.

Bu yüzden önemli olan, bu sistemleri yönetecek etik, yasal ve toplumsal çerçeveyi bugünden kurmak.

Yani sorun teknolojinin gücü değil, insanların bu gücü nasıl kullandığı olacak.

İnsansı robotlar insan soyunu tüketir mi?

Bu soru, çok eski bir insanlık korkusuna dayanıyor: Kendi yarattığımız şeyin bize karşı dönmesi.

Bugünkü insansı robotlar hâlâ sınırlı:

Motor becerileri kısıtlı,

Sosyal zekaları zayıf,

Enerji verimlilikleri düşük.

Ancak gelecekte gelişmeleri kaçınılmaz. Yine de, insan soyunu tehdit edecek bir noktaya gelmeleri için:

Kendi bilinçlerini kazanmaları,

İrade sahibi olmaları,

Üreme ya da üretim zincirini insan denetiminden tamamen koparmaları gerekir.

Şu anda bu senaryo ne teknolojik ne bilimsel olarak mümkün değil. Ancak büyük ölçekte yapay zekaya sorumluluk devretmek, insan kontrolü olmadan karar aldırmak (örneğin savaş sistemlerinde) tehlikeli olabilir.

Yapay zeka insan yaşamını dönüştürmeye devam edecek ama bu, bilim kurgu senaryolarındaki gibi “köleliğe” ya da “yok oluşa” değil, yeni bir tür iş bölümü ve bağımlılığa dönüşecek.

Sorun, yapay zeka değil, insanın yapay zekaya biçtiği rol olacak.

İnsansı robotların insanlığı yok etmesi yakın vadede mümkün değil, ama denetimsiz bırakılan teknoloji her zaman risktir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...