İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İletişim hayatın kendisidir

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünya kurulduğundan beri bireysel iletişim, insanlar için en temel konulardan biri olmuştur.

Çevremizi, olup biteni  sözcüklerle düşünür ve somutlaştırırız.

Sorunlarımızı konuşurken, hayatı yaşarken hangi cümleleri kurduğumuz, bu cümleleri nasıl söylediğimiz ve birbirimize olan davranış biçimlerimiz de iletişimin içine dahil oluyor.

Kırmayan dökmeyen, hakaret etmeyen ifadeler, karşımızdakine güven verirken, bize yönelik olan tutumunu da belirliyor.

İnsanların bir kısmı birbirini çok az dinliyor, çok fazla yargılıyor. Oysa iyi bir dinleyici olmak, iyi bir konuşmacı olmak kadar önemlidir. Konuştuklarımız okuduklarımızdan, dinlediklerimizden, gördüklerimizden ve yaşadıklarımızdan ibaret değil mi zaten?

Okumayı ve dinlemeyi de artırdığımız oranda bireysel ve sosyal iletişimlerimiz güçleniyor. Bu vaziyet bize, sorunlarımızda çözümleri bulmayı, kavga yerine  konuşmayı, kabalık yerine nezaketi getiriyor.

Hayatın her dakikası bir iletişim.

Muhataplarımıza hitap tarzımız ve konuşurken seçtiğimiz kelimeler, onların nezdinde algımızı da oluşturuyor.

Müspet ve yapıcı cümleleri  iletişimlerimizde  ifade edelim.

Günlük hayatın içinde en kolay anlaşma sağlanabilecek konularda bile insanların çok kabaca birbirlerine hitap ettiklerini görmek çok üzücü. Yolda yürüyen iki kişinin her iki sözcüğünden biri küfür olarak çıkıyor ve maalesef bu çevredekiler tarafından da normal karşılanıyor. Böyle mi olmalı veya böyle mi olacaktık?

Başkalarının geçmiş gelenekleri, kültürleri onlara şiddet ve hakaret lisanını miras bırakmış olabilir. Onlar bu miras gereği kendi dillerinin üzerinde tepine tepine birbirleri ile anlaşmaya çalışıyor olabilirler. Ama biz böyle değiliz. Çok derin, edebi ve insanlık erdemlerine sahip bir lisanımız ve iletişim biçimimiz var. Bize atalarımızdan miras kalan budur. Biz bu kültür mirası ile sokağı, hastaneyi, komşuluğu, okulu, bilimi, sanatı ve siyaseti kavrayabilseydik acaba bugünkü patinajlarımızı yapmaya devam eder miydik? Elbette hayır.

Trafikte, sokakta, çarşıda pazarda yani hayatın içinde başkalarının hak ve hukukuna saygılı, sabırlı, hoşgörülü, bağırmak yerine dinleyen ve konuşan bireyler gelecek nesillere de güzel örnek olurlar. Ayrıca bu bireyler tıbbı, hukuku, sanatı, ekonomiyi, kültürü ve hayata dair her şeyi şimdikinden çok daha iyi anlar ve icra eder emin olun.

Başlayalım buradan, gerisi gelir Mevla’nın izni ile.

Sağlık ve afiyet diliyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...