İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Akyazı’da Premier Lig esintisi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Futbol kazandı, korku kaybetti

 

Papara Park’ta oynanan Trabzonspor–Beşiktaş maçı 3-3 bitti ama sahada yaşananlar bir futbol hikâyesi değil, futbol aklının iflasıydı. Özellikle Beşiktaş cephesinden bakıldığında bu maç, ders değilse bile faydasız, anlamsız bir tekrar olarak tarihe geçti.

 

Trabzonspor; golcüsü Onuachu’dan, sağ beki Pina’dan ve savunma lideri Kaptan Savić’ten yoksun sahaya çıktı. Bunun bedelini de ilk 30 dakikada çok ağır ödedi. Beşiktaş bu bölümde rakibinin defans zaaflarını affetmedi, 3 gol buldu. İlk yarım saatteki 1-3 lük skor, oyunun tam karşılığıydı. Kimse itiraz edemez.

 

Ancak, 38. dakikada El Bilal Touré’nin gördüğü kırmızı karttan sonra Beşiktaş adına futbol bitti. Sergen Yalçın, “10 kişi kalınca ne yapacağını bilmeyen” teknik direktör refleksiyle takımını tamamen savunmaya gömdü. Bu bir tercih değil, korkuydu.

 

Modern futbolda 10 kişi kalmak, defansa çekilerek topu tamamen rakibe vermek demek değildir. Ama Beşiktaş bunu yaptı. İkinci yarıda topa sahip olma oranı yüzde 86’ya yüzde 14. Bu rakamlar sadece istatistik değil, korkunun belgesidir.

 

Sergen Yalçın’ın Fenerbahçe maçında da yaşadığı senaryonun birebir aynısı Akyazı’da da tekrarlandı. İki farklı öndeyken, kırmızı kart sonrası takım savunmaya çekildi, oyun terk edildi ve sonuç yine hüsran oldu. Kazansa çok büyük moral ve motivasyonla lige ikinci başlangıç yapacak olan Beşiktaş, bir büyük takıma karşı yine kazanamadı. Buna “şanssızlık” denmez; buna ezber denir. Maç sonu yaptığı açıklamada “bu akşam tiyatro izledik” demesi başarısızlığına kılıf aramaktan başka bir şey değil.

 

Trabzonspor tarafında ise eksikler bahane edilmedi. Fatih Tekke, ilk yarıdaki dağınıklığa rağmen ikinci yarıda Saviç ve Sikan’ı oyuna alarak defans ve forvet hattını güçlendirdi. Risk aldı, baskı kurdu, oyunu rakip sahaya yıktı. Papara Parkta ve TV başındaki maçı izleyen seyircilere İngiltere Premier Lig’den esintiler sundu. Zubkov’un golleriyle durumu berabere getirerek, sadece savunmayı değil, Beşiktaş’ın zihinsel direncini de parçaladı.

 

Bu maç, çok önemli eksiklerine rağmen 2 farklı geriye düşen Trabzonspor için “moral bozmama, direnme, eski kırılgan yapıya geri dönmeme ve pes etmeme” maçıdır. Şampiyonluk için averajın bile çok önemli olduğu uzun lig maratonunda bu maçtan 1 puan almak çok önemlidir.

Beşiktaş için ise 2 farklı öndeyken kazanamamak, aynı hatayı tekrarlamak, suçu başka yerlerde aramak oyunu okuyamayan bir teknik anlayışın ifşasıdır.

 

Tabelada 3-3 yazıyor olabilir.

Ama bu maçın gerçek sonucu şudur:

Cesaret 3, korku 0.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...