İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ANNE KARNINDAN 30 SANIYEDE KUTUYA GEÇIŞ

YAYINLAMA:

Önce Çin'de başlamış. Sonra Rusya'ya transfer olmuş.

Daha başka ülkelerde olacağı da düşünülüyor.

KUTU…

Bebek kutusu…

Anlatayım nasıl bir şey?

Bazı analar, doğurdukları bebeklerini, apartman kapılarına, bizde cami önlerine, dışarıda kilise kapılarına, hastahane yakınlarına bırakıp gidiyorlar ya; o bebekler ölmesin diye...

Böyle bir uygulama başlamış…

Bebek için kutu bırakıyorlar; içi klimalı, ısıtmalı bir kutu bu. Anne bebeğine bakamayacak, bakmayacak, istemiyor ise, bebeği bu kutuya bırakacak, yallah kaçacak, ya da gidecek... Bebek, soğuk ya da sıcaktan ya da dış başka etkenlerden ölüyor ya! Ölmesin diye.

Bu kutular sayesinde geçen yıl 50 bebek kurtulmuş…

Önce iyi bir şey diye düşündüm.

Sonra, o kutularla göz göze geldim.

Olmadı.

O kutuları sevmedim.

Bir çocuğun kaderini belirleyecek kutunun önceden hazırlanması gerçeği, duygularımı dövdü.

Duygularımla düşüncelerim çarpıştı.

E! Be kadın! Bakamayacağın çocuğu niye doğurdun demeyeceğim, çoğu zaman öyle olmuyor.

E! Be kadın! Bu bebeği niye sonlandıramadın demeyeceğim, çoğu zaman öyle kolay olamadığını biliyorum.

E! Be kadın! Doğuruyorum, olmazsa bir kutuya koyarım diye düşünmediğini de biliyorum.

Ne diyeceğim peki?

Bebeğin hangi durumda dünyaya gelirse gelsin, buna “tecavüz sonucu doğurduğun” bebek de dahil.

O bebek ananındır.

O bebek senindir..

Kendi kaderini yaşamadığını bir dünyada kendi doğurduğun bebeğin kaderini böylesine yaratamazsın. Ellerin hiçbir nedenle kutuya gidemez, ellerin hiçbir nedenle o bebeği o kutuya bırakamaz, ellerinle bebeğinin kaderini yaratamazsın, bırakıp arkanı dönüp gidemezsin... Bunu Allah'a ve başka analara anlatamazsın. Allah'ın sana bağışladığı, “bak bu bebeğe bakacaksın” diye buyurduğu ve sana onun için memelerine süt koyduğu bebek için, kutu alternatifin olamaz.

Kutuyu koyanlar 30 saniye bekliyorlarmış, pişman olursan diye, bebeği geri aldın aldın, yoksa hemen içeri alıyorlarmış. Sonra şansın bitti iş işten geçti.

Hayat ne tuhaf.

Kutu.

Bebek.

Ana.

El.

30 saniye.

Pişmanlık yok.

Bebeğin yok.

Merhamet yok.

Funda'ya takılanlar

..........Olay Çorlu'da. Ortaokul öğrencisi 13 yaşındaki 5 kıza para karşılığı fuhuş yaptırıyorlar. Bir şekilde ortaya çıkıyor. Kocaman eşşek kadar adamlar bu öğrenci kızlarla ilişkiye giriyor. Soruşturma devam ediyor. Kızları pazarlayan adam, kızlarla ilişkiye giren adamları tutukluyorlar. Kızların canı acımaz mı?

Kızlar şikayetçi olmaz mı?

Kızlar kendilerine ne yapıldığını anlamaz m? Kızların anası kızlarındaki değişikliği anlamaz mı, kızların babası kızlarının nereye gidip geldiğini bilmez mi, kocaman adamlar, küçücuk kızlarla! Utanmaz mı?

Bence hepsi tutuklanmalı.

.........20 yaşında kız anası ile harçlık nedeniyle tartışıyor. Babası araya giriyor. Kız babaya kafa atıyor. Baba kıza boksör gibi yumruk atıyor. Abi şahit oluyor. Mahkeme babasına kafa atan kıza 3.000 TL, kızına yumruk atan babaya 1.500 TL ceza veriyor. Sonra verdiği cezaları da 5 yıl erteliyor.

Düşünüyorum...

Ne şahane aile! Ülkesinde böyle aileler var diye insan gurur duyuyor.

Ne şahane mahkeme kararı! Aile kutsal birliği, kafa- yumruk yerlerde. Para cezası ve erteleme. İnsan gurur duyuyor.

2 gurur fazla geliyor bana.

Susuyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...