ABD'DEN KÖTÜ SİNYALLER GELİYOR
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 16 Nisan'da Beyaz Saray'da yeni ABD Başkanı Donald Trump’la bir araya gelecek ve Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini, Türkiye’nin Batı ailesinin içindeki konumunu ve hatta uluslararası platformdaki yerini belirleyecek bir görüşme gerçekleştirecekler.
Türkiye’nin bu geziye verdiği önem en üst düzey yetkililerini daha şimdiden Washington’a göndermiş olmasından da belli…
Amerikan basınında yazılanlara göre ana konulardan biri olan Suriye’de ABD’nin YPG/PYD/PKK üçlüsü ile kol kola girip DEAŞ’a karşı verdiği mücadele… Esasında bu mücadele bahane edilerek Türkiye’de terör estiren bu insanların ağır silahlarla donatılması, eğitilmesi ve ülkemize zaten var olan tehditlerin mislisiyle artması…
Amerikalı generaller “Bu işi ancak YPG/PYD/PKK ile çözeriz” deyip Trump’ın yakın çevresini ikna etmişler. Hatta Al Bab’a kadar ilerleyen ve buraları kısa sürede DEAŞ’tan temizleyen Türk askerinin ve Özgür Suriye Ordusu savaşçılarının “kendilerini savaş alanında daha ispat edemediklerini ve bu yüzden Rakka’yı kurtarmak için yapılacak bir operasyonda ancak YPG/PYD/PKK ile başarılı olunabileceğini” Washington’da kafalara kazınmış…
Yani ABD’li generaller bizim Suriye’deki başarılarımızı gölgelemeye çalışıyorlar. Trump ve adamlarına yalan söylüyorlar. Pentagon uzun vadede Kürt militanları başka amaçlarla da kullanmak istiyor… Yani ellerinde bize karşı bir kart bulundurmak istiyorlar…
İşte onun için Cumhurbaşkanımız Sözcüsü İbrahim Kalın’ı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ve Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar’ı ABD’ye gönderdi ve onlar görüşmelere başladılar. Hatta Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ da ABD’ye gitti ve Amerikalı karşıtı ile Fethullah Gülen’in iadesi ve darbeci Fetö’cüleri görüşecek.
Yani Cumhurbaşkanımız bazı gerçekleri Trump’a aktardığı zaman, ABD'li askerlerle aranan PKK üyesi bir kişinin yan yana resimlerini gösterdiği zaman “ama bu da ne? Ben bir inceleteyim” demesine gerek kalmayacak. Zaten etrafındakiler olup bitenleri bilecek… İkna olacaklar mı? O da bizim ağır toplarımızın maharetine ve ABD’li yetkililerin iyi niyet sahibi olup olmadıklarına bağlı…
Daha önceki Türk liderlerin ABD gezilerinden önce yapmadıkları bir uygulama. Yani bizimkiler işi sıkı tutmaya çalışıyor… Müzakerecilerimizin başarısı 16 Nisan görüşmesinin kaderini de belirleyecek gibi…
