İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​DİKKAT! BEN BİZE YETERİZ!

YAYINLAMA:

Levent Yüksel ile röportaj yapmışlar.

Niye yalnızsınız?

Diye, sormuş gazeteci.

Çok ilginç cevap vermiş.

"Yalnızım, yalnızlığımla gurur duyuyorum" demiş.

Yalnızlık tercihtir iyi bilirim.

Yalnızlığından mutlu olmayı, çok memnun olmayı anlarım, bilirim de, gurur duymayı ilk defa duydum. Ve bu gurur duyma, duygusunu hiç bir yere koyamadım, oturtamadım, yerleştiremedim.

Gurur duymak, yalnızlıkta terfi ediyorsun demektir.

Allah Allah dedim..

Bu duygusal, şahane sesli adam, neler yaşadı da, yalnızlık ile ilgili bütün duyguları üst üste koyup, gurur noktasına terfi etti.

Duygu, düşünce, akıl, hareket, merhamet, vicdan....

Hepsi kalp denen büyük aküden beslenen, bazen ayrı ayrı , bazen bağımsız çalışan, ama bazen de birbirine yanlışlar yaptıran duygulardır.

İnsan, diğer insanları, bu insanların birbirlerine yaptıklarını seyrettikçe etrafındaki olayları gördükçe, aküsü enerji üretemiyor.

Baka baka, dehşete düşe düşe yoruluyorsun.

Dehşete düşme duygusu gerekli bir duygudur.

Başlıyorsun...

Azalmaya..

İnsan eksiltmeye..

Azalırken, dert anlatmayınca, dert dinlemez hale geliyorsun, al sana temizinden yalnızlık.

Önceleri tüm çabalarına rağmen, hiç bir şeyin değişmediğini fark edersin. Sonra güçsüz biri olur çıkarsın.

Güçsüzlüğünle hiçliğin karşı karşıya gelir, burun buruna..

İşte o zaman şahane biri olursun ve yalnız kalırsın.

Ben bize yeteriz...

Ya da...

Biz bana yeteriz..

Olur.

Yolda yürüyorum. Üç kadın cep telefonu ile bağıra çağıra kavga ediyor. Birisi, telefonda erkek mi, kadın mi bilmiyorum, "ben onun hesabını soracağım, dur bekle biraz kendimi toparlayayım, onun burnundan fitil fitil getireceğim, dünyayı zindan edeceğim" diyor..

Diğerleri mi?

Bundan beter, felaket, herkes, öfkeli, kötü intikam peşinde.

Aman diyorum..

Himalayaların varlığına bile, öfkelenen, kavgacı insanlardan kaç.

Funda.

Kötülük konusunu içine çekmeden, teneffüs etmeden..

Hadi evine, yalnızlığına gömül diyorum.

Sende gurur duy.

Azal.

Hiç ol.

Funda'ya takılanlar...

... Canısı, canısı, ömrümün yarısı diye diye, kalplerden kalplere, İbrahim Erkal ile beraber, yıllarca şarkı söyledik.. Bize hakkını helal et, İbrahim Erkal.. 20 gündür ölümle yaşam arasında mücadele etti. Ve dün gece vefat etti.. Biz insanoğlu bu 20 günün imtihanında kotu sınav verdik. Adam yoğun bakımda yatarken, olmayan dedikodular, sosyal medyada ölmeden başsağlığı yarısında olanlar, kötü insanlar Allah affetsin sizi.

... 4 kadın.. 4 sır dolu ölüm. Diyarbakır'da, Hemşire Saliha, 3 anestezi ilacını kendine zerk etmiş, İzmirli Hilal İstanbul'da Avm’nin 25.katından atlamış. Ağrı'da çocuk gelişim uzmanı Emine ölü bulunmuş, İzmir Karabağlar'da Nurcan, 9.katta evinin balkonundan kendini atmış.. Genç kadınlara ne oluyor, neden ölümü biliyorlar, yaşamı ve sorunlarla başa çıkmayı bilmiyorlar. En azından hayatın "değmez" halini öğrenemiyorlar, yazık.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...