İstanbul
Parçalı az bulutlu
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

YANLIŞA MUTLAKA YANLIŞ DEMELİYİZ…

YAYINLAMA:

Bu ülkede insanlar bir şey “yanlışsa” ona sırf siyasi görüşleri yüzünden “bu yanlıştır” demeye çekiniyorlar ve böylelikle çok seslilik ve dinimizin en önemli uygulamalarından biri olan “istişare müessesesi” ortadan kalkıyor.

Lidere yağcılık yapacağım diye veya en azından onu rahatsız etmemek için “bu yanlıştır” demeyi beceremeyen insanlar esasında liderlerine iyilik değil çok ciddi bir kötülük yaptıklarının farkındalar mı?

1991-1993 arası ben rahmetli Başbakan Süleyman Demirel’in “çok özel” danışmanı olarak onunla beraber olduğum zaman ve 1994-1998 arası rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızın “İlnur benim bir numaralı müridim” dediği zaman her zaman onlara aklımın yettiği kadar “doğruları” ve “yanlışları” dile getirmeye çalıştım. Hatta o devir de herkes beni “sıra dışı” gördü…

Bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi “insan gibi insan” ve “lider gibi lider” bir siyasetçi ile beraber olmak çok büyük bir şeref ve kazanım.

Lider genellikle sorgulanmaz çünkü bütün bilgiler liderde toplanır ve o her türlü bilgiye sahip olduğu için karar verme konusunda daha isabetli kararları verebilir ama etrafındakiler hep olayın ancak belli bir bölümüne vakıftırlar.

Ama bu demek değil ki lider her yanlışı görebilir… Hele hele devlet yönetimindekiler inisiyatif almamakta direnince ve lider her olaya müdahil olmak zorunda kalınca ve bu duruma düşürülünce o da bir fanidir ve işlerin içinde boğulur kalır…

Ülkede kanlı darbe girişimi oluyor, herkes cumhurbaşkanından sihirli bir değnekle olayı dört dörtlük ortaya çıkarıp FETÖ’yü yok etmesini bekliyor ama bu arada bu işlerin başında olanların yaptıkları hataların ardı arkası kesilmiyor… Her şeyi Cumhurbaşkanımızın toparlaması bekleniyor…

Yani FETÖ gibi bir teşkilat darbe günü Cumhurbaşkanımızın yerini bulamayacak da darbeciler kaderlerini Sözcü gazetesine bağlayacak…

Ekonomide sıkıntı var, Cumhurbaşkanı buna el atsın… AK Parti hantallaştı, Cumhurbaşkanı buna bir el atsın… Darbe gecesi gazilerinin sorunları hala çözülemedi, bakanlar “çaresiz” Cumhurbaşkanı el atsın… Peki de bu Cumhurbaşkanı kaç parça olacak? Birileri de Cumhurbaşkanımıza yazık biz de elimizi taşın altına koysak, yanlışları doğruları dile getirsek bir katkımız olsun diyemiyor mu?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...