DEVLET OLMAK VE OLAMAMAK…
Türkiye, Irak’ın kuzeyinde Kürtlerin gayrimeşru referandumuna sert çıkıyor ama attığı adımlar gayet temkinli ve hiçbir riske girmiyor. İşte bu köklü bir devlet olmanın, bölgesinde bir güç olmanın gereği…
Barzani bir kumar oynadı ve “ya tutarsa” kafası ile bütün dünyanın karşı çıktığı bağımsızlık referandumunu gerçekleştirdi…
Şimdi yaptıklarını neticelerini görmeye başladı ve görünen o ki başı ciddi şekilde dertte…
Türkiye, Kürtler için bir çekim alanı. Erbil’de taksi şoförü “referandumda evet oyu kullanacağım ve işler sarpa sararsa ailemi toplayıp Türkiye’ye kaçacağım diyor…”
Türkiye fevri davranmıyor. Aksine olayları yakından takip edip daha önceden belirlenen tedbirleri belli dozlarda uyguluyor… Habur sınır kapısını kapatmadık ama geçişleri yavaşlattık… Habur direkt Kürt bölgesine açılıyor ama yakında doğrudan merkezi Irak hükümetinin denetimindeki bölgeye açılan bir kapı daha var şimdi o kapıyı çalışır hale getirecekler…
Irak merkezi hükümeti kuzey Irak hava sahasını kapattı. Bugün akşamdan sonra artık Erbil ve Süleymaniye’ye uçak seferleri yapılamayacak. Türkiye’den bölgeye, bölgeden Türkiye’ye hava ulaşımı duracak… Bölgenin Iraklı Kürt halkı bir tek Habur üzerinden kara yolu ile Diyarbakır’a gelip hava yolu ile İstanbul üzerinden yurt dışına çıkabilecek… O da Habur açık kaldığı sürece…
Ankara ve Bağdat Kürt petrolünün artık Türkiye üzerinden satılmayacağını ülkeden çıkan bütün petrollerin Irak petrolü olduğunu ve bu petrolün satışının devam edebileceğini ama gelirin Irak merkezi hükümetine verileceği konusunda da anlaştılar…
Ankara artık Barzani’yi tanımıyor ve muhatap Bağdat. İşte sana bir devlet ve işte sana devlet hayali kuran ama bu konuda çok fırın ekmek yemeleri gereken Barzani ve arkadaşları…
