İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​EKSİLTTİM KENDİMİ!

YAYINLAMA:

Sonbahar hali.

Karmaşa halinde kalbim..

Karışık.

Ve yorgun.

Bu yaşananları, bu sonu ben yazmadım ki.

Allah yazdı, en iyisini bilir.

Kimselerin başını bilmediği, duygularımın günlerindeyim.

Adam öldü.

Ölüm..

Sevgiyi, ihaneti, inançlarımı, yalanı dolanı, hissettiğim anda, en kocaman korkum oldu.

Ey çat diye ölen aşk.

Ey çat diye ölen adam.

Seni bulup bulup, yitirdiğim üzerinden yıllar geçti.

Sonra yeniden buldum, sonra yeniden kaybettim.

Sesin kulağımdan kaybolmaya başladı. İşte bundan çok korkuyordum.

Niye korkuyorum ki!

Ben zaten, ben de kalacağın bir yarını hiç bir zaman kurgulamamıştım ki.

Seni kaybedeceğimden, korka korka bir ömür geçirdim.

Senden yorgunum aslında.

Ne kadar haksızlık aslında.

Neden sonra farkına vardım ki, insan ayağına takılan bütün taşları, yoluna kendi döşüyor.

Sen de kendin döşedin diyorum, kendime.

Bilsen, bilsem, yaşarken bile ayrılığa kararlı bir sevgiye açar mısın yüreğini?

Açmazsın.

Bilsem.

Takvimimden, birer ikişer çalıp, haftalara, aylara, yıllara, yerleşmene izin verir miydim, bilmiyorum.

Karışığım dedim ya.

Sesli düşünceler, bütün anılarımı tazeliyor.

Sus diyorum, aklıma, kalbime.

Sus.

Kalbine sus bas.

Sen, hayatını yenilemek için kısa kısa vadeler seçerken.

Ya ben.

Vadesi dolmayan zamanlara tutunurdum.

Birbirimizin gözlerinde eriyip gittiğimiz, aynı uykuyu uyuyup, ayni düşleri gördüğümüz, puslu gecelerimiz, burnumda tüten ne var, onu da bilmiyorum.

Yok ki aslında.

Acısız, sancısız, bir günüm oldu mu? Olmadı.

Acıdan, şüpheden şüpheye yatay geçişler yaptım hep.

Kendi ayak izlerimizden yürüdükçe, birbirimize çıkmayacağını da biliyordum.

Sen yaşarken, sevdalı ömrümün dakikası on para etmezdi.

Ama ben, o on parayı ödedim.

Senden içimde kalan ne varsa bedava dağıtmak istiyorum.

Olmuyor, başaramıyorum.

Olsun, başaramamakta, insana dair bir şey değil mi?

Aşklarının, yaşananların, yaşayamadıklarının, içinde, hep hüzün vardır ya, işte, bendeki de tam o.

Cümlelerim seni taşımaktan, yorgun düştü.

Sözlerimi tükettim sanıyorken, satırlarımı tüketememişim.

Kalan anılarımızın kaydını silmek gibi bir derdim hiç yok.

Yolun en başına dönüyorum ben.

Öldüğün gece, yüreğimden sağ çıksan, ölen yine ben olurdum.

Ya hüznü ben boğacağım, ya hüzün beni boğacak.

Razıyım.

Funda'ya takılanlar..

... Oyuncu Aras Bulut İynemli. Oyunculuğuna bayıldığım, nadir insanlardan biridir..

Genç oyuncuların, en iyi iki üç kişisinden biridir.

Gazetelere yansıyan, uçakta ayaklarını ön koltuğun tepesine uzatmış, fotoğrafı var..

Hayal kırıklığım kocaman.

Hiç yakışmadı.

İnanılır gibi değil.

Görgü kuralı, umurum değil..

O ayak uzatmanın karşılığı, artık benim kocaman param var.

Hayat bana güzel, kimse umurum da değil ayaklarıdır.

Ne önemi var bilmem, o da benim umurum değil.

Ama.

Beni kaybettin Aras.

... Rüzgar Erkoçlar evlendi.

Allah mutlu mesut etsin.. Kız istemeye gittiği, taksideki davul zurna eşliği, kapıda göbek atlamalar, tamamı basına, televizyona yansıdı.

Bence gereksizdi.

Cinsiyet kararından bahsetmiyorum.

Ertesi günü koşa koşa altınları bozdurmaya gitmesinden de bahsetmiyorum.

Annesi var ya, annesi!

Bir, evladıdır, onu çok sever, olan biteni kabul eder.

Ama oğlunu, gazetelerde, televizyonlarda görmek istemez, konuşulsun istemez.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...