İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​DÜN MACAR URBAN USTA, BUGÜN ELON MUSK

YAYINLAMA:

İstanbul’un fethini hatırlayalım. Aklımıza ilk önce karadan yürütülen gemiler gelir. Sırlarla örtülü bir mucize gibidir. Bunca zahmete girip onca masraf yaparken Fâtih Sultan Mehmet’in aklındakinin ne olduğuna pek önem vermeyiz. Hem askerî gücünü ve kararlılığını göstermiş, hem de bir efsâneyi gerçek kılarak Bizans halkının moralini bozmuştur. Halk, Konstantinapol’ün ancak ve ancak düşman gemileri Haliç’e girebilirse düşeceğine inanır. Fâtih, önce şehre ajanlar sokarak, bu efsâneyi gündeme getirir. Sonra da gemiler Haliç’e iner. Fâtih Sultan Mehmet, bunu yaparak fethi önce Bizanslıların beyninde gerçekleştirmiştir.

Ancak esas fetih için yıkılması gereken muhkem surlar vardır. Küçük toplarla yıkılması mümkün değildir. Küçük topların açtığı gedikler hemen kapatılmaktadır. Gedik büyük olmalıdır. Bunun için topların da büyük olması gerekir. Osmanlı’nın sâhip olduğu top teknolojisiyle büyük top yapmak mümkün değildir. Sultan II. Mehmet, surları yıkmak için gerekli büyüklükteki topların çizimini yapmıştır. Bu çizimleri gerçeğe dönüştürecek usta ise Osmanlı’da değil, Macar topraklarındaki Hristiyan bir ustadır. Macar Urban Usta, tüm masrafları karşılanarak Edirne’ye getirilir. Şâhi adı verilen topları yapabilmesi için bütün imkânlar verilir; hiçbir masraftan kaçılmaz. Uzun denemelerden sonra toplar hazır hâle gelir. Ve Konstantiniyye fetholunur. Bir Hristiyan olan Urba Usta, hadis-i şerifle müjdelenen fethin gerçekleşmesine hizmet etmiş olur. Fâtih Sultan Mehmet de hiçbir özgüven kompleksi olmadığı için, işini en iyi yapan kişi olarak bir Hristiyandan yardım almaktan gocunmaz.

Yerli Otomobil ve Elon Musk

Gerçekleşmesi için “babayiğit” aranan ve bulunan yerli otomobil projemiz, bir özgüven projesidir. Yerli olan her şeyden nefret eden, utanan ve ulusalcı olup bir türlü milliyetçi olamayan aşağılık kompleksli kafaların beğenmediği yerli otomobil projesinin gerçekleştiğini inşallah en kısa sürede göreceğiz. 1960larda “Devrim” ile kendi ayağımıza sıktığımız yerli otomobil projemizin gerçekleşmesi için artık gün sayıyor hâle geldik. Elbette Marmaray’a binmekten ve Avrasya Tüneli’nden geçmekten çekinenlere bir şey deyip yoracak çenemiz ve harcayacak zamânımız yok.

Bugün karşımızda fetholunacak nice “konstantiniyye” vardır. Kızıl Elmamız bir tâne değildir. Yabancı iken yerli hâle getirmemiz gereken nice teknolojik ürün bulunmaktadır. Bunların biri de yerli otomobildir. Bunca yol, bunca köprü ve tüneli yerli otomobillerimiz, yerli otobüslerimiz ile geçmeliyiz. Dünyânın en büyük havaalanlarına yerli uçaklarımız inip kalkmalıdır. Yerli uydularımızı yerli roketlerimizle fırlatmalıyız.

Yerli otomobil projesi çok yönlü bir projedir. Bunca uğraş ve masraftan sonra tek bir otomobilin yapılması, dünyâda geçerli olan teknoloji pazarlama yöntemlerine uygun değildir. Kendi içinde seçeneği olmayan ürünlerin satışı ve geliştirilmesi mümkün değildir.

Vizyoner bir hayat anlayışı

Gelişme ve ilerleme tek bir ürün ya da alanda ileri gitmekle mümkün olmadığı için Urban Usta gibi olmak ve Fâtih’in yaptığı gibi onu alıp getirmek yetmez. Yine Fâtih’in yaptığı gibi “Tophâne”ler kurmamız gerekir. Çok yönlü bir vizyon anlayışıyla bakmamız gerekir. Külliye’de kabul edilen Elon Musk, bu çok yönlülüğün bir işâretidir.

Uluslararası bir yatırımcı olması, kişisel serveti ve uzay yatırımı dâhil birçok projeden sâdece bir olan elektrikli otomobilin en güçlü ismi olan Elon Musk, 2060 yılındaki şartları hayâl ederek yaşıyor. “İnsanlığın parlak bir geleceğe sâhip olduğunu düşünerek ölmeyi tercih ederim” diyor. Hayâl kuruyor ama hayâlci değil.

Öyle anlaşılıyor ki, Elon Musk, Türkiye’ye sâdece otomobil için dâvet edilmemiş. 2023, 2053, 2071 hedefleri olan Türkiye olarak, tam da Musk’ın hayâl gücünü tahrik eden bir ülkeyiz. Otomobil bence buzdağının görünen kısmıdır.

Elon Musk, kendisinden sonra geleceklerin bir öncüsü ve teşvik edicisi olacaktır. Türkiye’nin teknolojik yatırım yapılacak bir ülke olarak güven verdiğini gösteren dünyâca ünlü bir markadır. Seneler önce ünlü futbolcu ve teknik direktör seviyesinde başladığımız marka olmuş yabancı isimleri Türkiye’ye getirme icraatı, artık daha kalıcı alanlarda gerçekleşmektedir.

Elon Musk, görsel ve sosyal medyaya verdiği mesajlarla doğru bir isim olduğunu göstermektedir. Milliyeti ne olursa olsun, Elon Musk’un yapacağı en küçük teknolojik katkı bile, Türkiye’nin hânesine yazılacaktır. Üretilen otomobilin arkasında kimler olursa olsun, sonuçta bu otomobiller Türk malı olacaktır. Hiçbir şey olmadığı gibi, teknolojik ürünlerde de ırkçılığın anlamı yoktur.

Bilimin Yerlisi Yabancısı Olmaz

“İlim müminin yitiğidir.” “İlim Çin’de bile olsa gidin alın” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Bu güzel sözler, bilimin yerli ve millî olmayacağını gösterir. Bilimde milliyetçilik olmaz, bilim evrenseldir. Binlerce yıllık târihiyle bilim, insanlığın ortak malı ve birikimidir. Ama bu birikimi kullanarak vizyoner bir hayat anlayışı ile üreteceğimiz şeyler, yerli ve millî malımız olacaktır.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...