İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​NE EKERSEN ONU BİÇERMİŞSİN!

YAYINLAMA:

Yok yahu..

Sabah aksam, sosyal medya da bu sözcükleri paylaşıyorlar.

Hayatta en bozulduğum, en anlamı yanlış anlaşılan bir deyiş bu.

Bu söz, yine başkalarına atar ya da ayar vermek için insanların kullandığı bir cümle değil mi?

Gecen hafta, bütün TV kanallarının ana haberlerinde vardı.

Adam çalışıyor.. İşe giderken, yolda, kana ihtiyaç var anonsu duyuyor ve lösemi hastası genç bir çocuğa kan vermeye gidiyor. Kan verme işlemi biraz uzun sürüyor.. Kanı veriyor ve işe gidiyor.. Haliyle işe 1.5/2 saat geç kalıyor ve adamı işinden kovuyorlar.. Patronu diyor ki önce iş, sonra iyilik, sonra sağlık. Adam şaşırıp kalıyor.. Adam bu haksızlık karşısında dava açıyor.

Şimdi sadece, hiç tanımadığı birine, iyilik yapan bu adam, "ne ekti de ne biçmiş” oldu?

Evi yanan, yaşlı dede kedisini kucağına alıp, ağlayarak, bu soğuk kış gününde titreyerek sokağa düştüğünde ne ekti ki bunu biçti, evi yandı?

Gözü yaşlı analar.

Küçücük yaşında, bilmemesii yaşamaması gereken şeyleri yaşayan, adı taciz davalarında ağlayan çocuklar.

Yoldan geçerken seken kurşun ile ölen insanlar.

Evinde yatağında yatarken, freni tutmayan aracın evine girip, yuvası darmadağın olan insanlar.

Kavgada komşularını ayırmak için, iyilik için, araya giren, ölüp giden insanlar.

Böyle onlarca örnek verebilirim.

Bence tam tersi, hayat birikimlerim, deneyimlerim ve kişisel istatistiklerim, bu dünyada kötü insanlar çok şanslı.

Her kötü şey, maalesef iyi insanların başına geliyor.

Adam var tanıdığım, her gün kötülük ekiyor, herkesin iş hayatının altını oyuyor, işinden ediyor.

Ne başı ağrır, ne dişi.

İşler de tıkırında, yamyam tadında.

Kocaman burun delikleri menfaatini köpek gibi koku alıp koklarken, bu uğurda herkesin canını yakarlar.

İyi insanlar var benim bildiğim.

Yalan bilmezler, kimseye kötülük bilmezler.

Durup dururken, kötüler bir araya gelir, iyi insanı aralarında yaşatmak istemezler ve işinden ederler.

İyi insanlar..

Ektiğini biçemeyen iyi insanlar.

Dün ile hesaplaşıp, yarına iyi planlar yapan, kalbi sadece iyilik bilir, iyi insanlar.

Hayırdır, kim neyi ekti, neyi biçti, demezler mi?

Derim ben.

Hadi, konuyu fazla uzatmayalım, şöyle anlaşma yapalım.

Ektiğini biçmek TARLA'da olsun.

Yani.

Buğday ekersen buğday biçersin.

Arpa biçecek halin yok.

Sapla samanı karıştırmayalım.

Funda'ya takılanlar..

... Asıl mesleği avukatlıkmış.. Adamın adı CanY. Hangi dizilerde oynadığını bilmiyorum, ne kadar oyuncu ya da değil bilmiyorum. Bildiğim tek şey adam kadınlara bardak fırlatıp duruyor diye haber yapıyorlar.. Belli ki asabi bir adam ve öfke kontrolü var. Ve yapmamalı.

İlk bardak fırlatma meselesi şöyleydi, oyun setinde, dizideki, partneri Selen Soyder'e bardak fırlatmıştı. Kadında ona fırlatmıştı.. Karşılıklı yani.

Ya ikinci vaka.. Adam tek başına efkar dağıtmaya gidiyor. Yan masadaki kadın, kadehini masada kırıyor ve bu adama fırlatıyor... Olay karakolda bitiyor.

Haberin başlığı yanlış...

Gecelerde "Kadın erkek bardak savaşları, biraz az için" olmalıydı.

Bu adamın denk geldiği kadınların da maşallahı var, sizi gidi bardak sever kadınlar.

... 8. Ulusarasi Buhara Medya Ödülleri varmış.. Doğrusu hiç bilmiyordum. Şarkıcı Irem Derici'ye En İyi Kadın Pop Sanatçısı ödülü veriliyor. İrem sahneye ödülünü almak üzere çıkıyor. Ödülü TBMM Meclis Başkanı İsmail Kahraman verecek.

İrem sahneye çıkıyor, sanki adamı görmemezlikten gelerek, gayet laubali bir şekilde, ıvır zıvır, gereksiz, ne dediği belli olmayan konuşmadan sonra, "eşek cennetinden geldim" diyor. Hani hastalandı ve ölümden döndü ya...

Meclis Başkanı düzeltme yapıyor.. "Cennet cennettir, eşeklerin cenneti olmaz" diyor.

Benim anladığım, Başkan esasında tam olarak bu söze bozulmadı, genel laubali, haline, adam yokmuş gibi davranmasına, hem statüsüne, hem yaşına saygı duymamasına, ıvır zıvır konuşmasına bozuldu.

24 saat gırgır, şamata, komik kadın olunmaz ki tatlım İrem.

Bu imaj hem yorucu hem tuhaf.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...