İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BASİT ŞEKER HAYATIMIZDA OLMALI MI?

YAYINLAMA:

Doğal olarak meyve ve sebzelerde bulunan şekere aslında fiziksel sağlığımız için ihtiyacımız var. Özellikle zihinsel faaliyetlerin yürütülmesi ve iyi bir ruh hali için olmazsa olmaz. Ama fazla şeker ve kimyasal işlemlerle beyazlatılmış şekerin sağlığa zararlarını da göz önünde bulundurmak gerekir.

Şekerin beslenmedeki karşılığı karbonhidratlardır. Karbonhidratlar basit ve kompleks diye ikiye ayrılmaktadır. Basit şeker denilen gruba endüstriyel olarak tüketilen çay şekeri, bal ve benzerleri girmektedir. Kompleks şeker ise tahıllar, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzelerde bulunan karbonhidratlardır.

Öncelikle size şekerin ne olduğu ve tarihçesiyle ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum.

Şeker, şeker pancarının fabrikalarda işlenerek şeker kısmının ayrılmasıyla elde edilir. Pancar doğal bir besin olmasına karşın, şeker saf besindir. Şeker, fruktoz ve glikoz moleküllerinin karışımından oluşur. Şeker saf enerji kaynağı sayılır. Şekerin işlevi vücuda hızlı bir şekilde enerji vermesidir. Şekerin vücutta sindirimi yoktur, direkt ağızda sindirilir. Tükürükteki enzimlerle kana karışır. Açlık kan şekeri birden yükselir ve pankreasta insülin birden salgılanır. Fazla miktarda alınan şeker fazla miktarda insülin hormonu üretilmesine neden olur. İçerisinde protein, yağ, vitamin ve mineraller içermez. Bu nedenle şeker, ‘boş kalori kaynağıdır’.

Şeker insanoğlunun icadıyla Amerika’da bulunan ve ilk insanların tüketmediği bir besindir. Vücuda fazladan enerji veren bu besin biyolojik olarak insan sağlığına hiçbir yararı yoktur. Sağlıklı beslenme düzeninde şekerin yeri yoktur ve sınırlandırılmalıdır.

Şekerin Zararları ?

1. Göbek, bel ve kalça yağlarını artırır.

Günümüzde en sık rastladığımız sağlık sorunlarından bir tanesi fazla kilolarımız ve obezitedir. Bunlara başlıca sebep fazla şeker tüketimidir. Aşırı şeker tüketimi kan yoluyla karaciğere gider ve orada yağa metabolize olarak bel, kalça ve basen bölgesinde yağlanmaya neden olur.

2. İnsülin direncine ve Diyabete yatkınlığı artırır.

Fazla miktarda şeker alımından sonra pankreasta insülin hormonu salgılanması artar. Vücutta insülinin sürekli fazla olması sonucunda insülin direnci oluşur. Siz vücudunuza fazla miktarda şeker aldıktan yarım saat sonra birden bire kan şekeriniz düşer. Bunun sonucunda vücudunuz tekrardan şekere ihtiyaç duyar ve bu kısır döngü şeklinde devam eder. Bu da metabolizmanızı altüst eder, diyabete yatkınlığınız artar ve kilo almanız hızlanır.

3. Bağışıklık sistemini zayıflatır.

Bağışıklık sistemimiz hastalıklara karşı vücudumuzun en önemli güvenlik mekanizmasıdır. Yüksek miktarda şeker alımı bağışıklık sistemini önemli ölçüde zayıflatır. Hücrelerin yapısını bozar, sizi birçok hastalık ve kansere karşı savunmasız bırakır. Kanser hücrelerinin büyüyüp çoğalmasına neden olur.

4. Kalp damarlarınızı tıkar.
Fazla şeker tüketimi kötü kolesterol (LDL) ve Trigliseridleri artıracağı için kalp ve damar rahatsızlıklarına neden olacaktır.

5. Karaciğer yağlanmasına neden olur.
Fazla miktarda alınan karbonhidrat ve şeker karaciğerde fruktoz yağa çevirilerek karaciğer yağlanmasına neden olur. Bu da tip 2 diyabetin başlangıcıdır.

6. Serotonin ve Dopamine etkisi:
Fazla miktarda tüketilen şeker ve karbonhidrat geçici olarak serotonin ve dopamini yükseltecek ve sizin mutlu olmanızı sağlayacaktır. Bu iyi gibi görünen ama iyi olmayan bir durum. Çünkü şeker ve karbonhidratı kestiğinizde yoksunluk belirtileri başlayacak ve mutsuz hissedeceksiniz. Bu da sizin tekrardan şeker ve karbonhidrat tüketmenize neden olacak. Bu döngü uzun vadede size kilo olarak geri dönecektir.

Ayrıca şeker kandaki E vitaminini azaltacak, vücuttaki kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirecek (kemik sağlığı), vücudun mineral dengesini bozacak, diş hassasiyetine ve çürüklerine neden olacak ve yaşlanmayı hızlandıracak...

Son Yıllardaki Şeker Tüketimi

Yapılan araştırmalar sonucunda tavsiye edilen günlük altı tatlı kaşığı şekerin üç katından fazlası tüketiliyor. Bu da demek oluyorki her gün şekerden gelen 300’den fazla ekstra kalori alıyoruz. Aşırı şeker tüketimi gün geçtikçe artıyor ve bağımlısı oluyoruz.
Bizim burada aslında size bahsetmek istediğimiz muz, patates, pirinç, kurubaklagiller gibi besinlerden aldığımız şekeri değil, rafine yani işlenmiş şekerin zararlarından bahsediyoruz. Bu besinlerin yeterli miktarlarda tüketiminin olumsuz etkileri yoktur. Aksine lif, vitamin ve mineraller içerdiğinden günlük diyetimizde her gün bulunması gereken besinlerdir. Kısacası basit şeker almanıza gerek yoktur. Bu bir ihtiyaç değildir.

Günlük en fazla ne kadar şeker alınmalı ?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2015 yılında yayınladığı kılavuzda basit şekerden gelen enerjinin günlük alınan toplam enerjinin yüzde 5’inden az olmasının sağlık açısından yararlı olduğunu belirtmiştir. Örneğin; günde 1600 kkal enerji gereksinimi olan bir birey 80 kkal’den daha az basit şeker tüketmelidir. 1 gr şeker = 4 kkal olduğundan 20 gr şeker demektir. Amerikan Kalp Birliği (American Heart Association -AHA) günlük şeker tüketiminin kadınlarda 100 kkal (24 gr), erkeklerde 150 kkal (36 gr) ile sınırlandırılmasını öneriyor.

Rafine Şekerin Kaynakları Nelerdir?

Şekerin üretimi kolaydır ve eklendiği yiyeceğe lezzet verir ve bağımlılığı artırır. O çok sevdiğiniz çikolata, meyveli yoğurt, domates sosu, ketçap, ekmek, salata sosu ve krakerlerin içine, üretim aşamasında şeker ilave edilir. Çok farklı türleri olabilmesi (sukroz, şeker kamışı, şeker şurubu, meyve suyu ve daha niceleri) sorunu daha da şiddetlendiriyor. Kısacası, yediğimiz pek çok şeyde az veya çok şeker var. Hamur işleri, şerbetli ve sütlü tatlılar, reçel, marmelat, bal, kolalı ve gazlı içecekler, limonata, meyve suları, soğuk çaylar şekerli çay ve kahve, hazır dondurma, kek, pasta ve kurabiyeler, şekerlemeler (akide şekeri, lokum vb.) kaynaklarından sadece bir kaç tanesidir.

Paketli ürünler alırken dikkat etmemiz gerekenler!

Etiketlerde bazen doğrudan şeker yazmayabilir, bunun için aşağıdaki şeker türleri de bilinmelidir.

• Kahverengi şeker • İnvert şeker

• Mısır şurubu • Laktoz

• Dekstroz • Malt şurubu

• Fruktoz • Maltoz

• Meyve suyu konsantresi • Şekerkamışı şekeri

• Glukoz • Bal

• Fruktozlu mısır şurubu • Sukroz

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...