İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

GERMİNAL

YAYINLAMA:

Zola tadında bir roman için tüm doğruları bir araya getirmekle kalmamış garibanların hayatına onlardan biri gibi dokunabilmiştir. Hatta madencilerle göçük altında kapana kısılmış kadar ortaya çıkan durumu betimleyebilmiştir. Bu olay olurken Zola içeride midir, dışarıda mı, karar vermek güçtür. Belki ne içindedir ne dışında. Bizim gibi.

Her şey kötüdür, kötüye de gitmektedir. Fakat tüm imkânsızlıklara rağmen ümidin bir tekinin dahi bizi hayatta tutacak güçte olduğunu titizlikle işlemiştir.

Kapitalist yıkıma karşı da ümidin gerçekleşmesi için yaşamanın ve metanetin hala seçilebileceğini göstermiştir. Bu öyle bir ümittir ki en zayıf ihtimal olduğu halde, en büyük kararlılıkla, muhakkak ortaya çıkacakmış gibi beklenir.

Germinal, içtimai durumun iktisadi sonuçlarını ortaya koyar. Kapitalizmin, sosyalizmin ve anarşinin genel bir eleştirisini yapar.

Zola, kapitalizm ve sosyalizmi iki kardeş olarak betimler. Zola’nın eserlerindeki bu ilişkileri anlamak için 20 kitaplık seriye hâkim olmak gerekir. Nana’da kapitalizmi bir kadın biçiminde tasvir eden Zola’nın sosyalizmi, Germinal’in ana karakteri olan Nana’nın erkek kardeşidir. Anarşizmse sosyalizmin rekabet içindeki arkadaşıdır. Tüm planlamaların karşısında çözüm olarak yıkımı isteyen bir arkadaş. Hangisini seçsek sonuç değişmez. Fakat bir yerlerde bir parça ümit muhakkak vardır.

Germinal’de açlığın sınırları zorlanır. Dayanışmanın makul örnekleri sergilenir. Kenetlemenin ve inancın bir yere kadar taşınabildiği görülür. Ta ki kapitalizm, kolları kanatları kırana kadar.

O günün Fransa’sı zor bir yerdir.

Bugünse açlıklarına tepki gösterenlerin, gene açlıkları nedeniyle tepkilerine son verdiği aynı dünya, sunulan finansal güçle artık gelişmiş ekonomilerin uzağındaymış gibi gösterilir. Bu yolla kapitalizm kendisini bir ümit olarak sunar.

Gerçek şu ki açlığı artık çok uzak bulanlar başkalarının açlığı üzerinde yükselmektedir.

Dünyanın son 400 yılına damga vuran hepimizi bir yerimizden yakalayan, içine çeken ve hükmünü süren kapitalizm, bir ümit değildir.

Kendi sonu kendi elinden olacak bir canavardır. Kapitalistlerin kavgası başladığında dünya, bugün asıl refah içindeki ekonomiler için yaşanmaz bir yer olacaktır. Gelişmiş ekonomiler kapitalizmin kardeşi olan modellerin geldiği özündeki tekelci forma dönüşecektir.

Bir ümitse hala var; İslam iktisadı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...