İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SİNAN AKÇIL VE NAİM!

YAYINLAMA:

Böyle bir ses ile konuşabilir, sohbet edebilir, haberleşebilir, iletişim kurabilir ama şarkı söyleyemezsiniz" diye yazmış.

Beyefendi Naim, sanki, Sinan'a ancak gak diyebilirsin diye izin vermiş.

Yarabbim ne diyeyim.

Duayenmiş, bana ne, sen kafayı Sinan’a takmışsın, haftada bir gak demeyeceksin sesin iyi değil diye yazı yazıyorsun.

Bir köşe yazarı bir adama, bir kadına, bir duruma takıyorsa, benim için hiçbir duayenliği kalmaz, takık insanoğlu derim o kadar.

Takık Naim.

Köşeni böyle kullanamazsın.

O zaman bende yazılarını hiç beğenmiyorum, ancak evde beyaz kağıda karalama yap, okumak istemiyorum desem ne olacak.

Sinan da kendi sayfasından cevap vermiş, demiş ki:

Birçok şeyi alttan alıyoruz diye, rahat dolanmasınlar, fanlarıma, sevenlerime kimseyi hedef göstermedim ama, canım sıkılırsa çok fena can sıkarlar demiş.

Oh olsun iyi demiş bence.

Bundan gazeteciyi tehdit etme anlamı çıkmış.

Valla ben hiç öyle anlamadım.

Benim anladığım kin ve intikam duygusu ile klavye başına oturup bana durmadan sallayıp duramazsın demek istemiş.

Müzik adamısın anladım ama, benimle ne derdin var anlamadım demek istemiş.

Sinan'ı tanırım, çok nazik, çok iyi kalpli bir çocuktur.

Külhanbeyi hiç değildir.

Adamın biri sus deyip duruyor.

Onun ki de artık burama geldi derler ya öyle olmuş..

Sizin gibi adamların, herkesi, her şeyi aşağılamasından bıktım ben.

Ben Sinan'ın sesini şarkılarını çok beğeniyorum.

Hep beste yapsın, hep söylesin istiyorum.

Yürü be koçum Sinan.

Funda'ya takılanlar..

... Yarabbim ne diyeyim? Ülkede insan cehennemi var, kimsenin kimseye tahammülü kalmamış. Böyle bir durum ve hal içindeyken, TV dizilerinin, TV programlarının ve reklamlarının becerikli ve iyi niyetli ellerde olması gerekiyor. Neden gerekiyor?

İnsani duygulara ve iyileşmeye ihtiyacımız var. Merhamet duygularından, yarar ve çıkar sağlamalıyız.

Nereye gideceği bilinmeyen diziler ve konuları.

Tuhaf ilişkiler, sadece para için koşturdukları belli olan oyuncular ve felaket kötü oyunculuklar.

Köy kahvesinde konuşamayacağın, sohbet ve içeriği ve bayat kahkahaları.

Düşünce, tefekkür, felsefe, merhamet, iyi kalp ve şükür...

Arada bul bakalım.

... Ahhhh, ahhhh...

Hiç yapamadım, hiç bilemedim.

Aşağıda yazdıklarımdan hep sınıfta kaldım.

Otur sıfır Funda.

Yalandan kim ölmüş Funda?

Ne diyor?

İnsan ilişkilerinde, en önemli trafik kurallarından biri "takip mesafesi". Bu kuralı iyi uyguluyorum.

Hayatta karşılaştığım insanlarla her zaman takip mesafesini koruyorum.

Bu mesafe karşı taraf ani fren yaptığında zaman benim hayatımı kurtarıyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...