İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ATIK KÜLTÜRÜ VE SOSYAL İLİŞKİLER

YAYINLAMA:

Ramazan ile başlayan bereket iklimini yanlış anlıyoruz. Oruçluyken açgözlülük yapıp aldığımız yiyecekleri iftar ve sahurda bitiremiyoruz. Bunların başında da bir gastronomi hârikası olan pideler geliyor. Diğer zamanlarda çöpe atılan somunların yerini Ramazan’da pideler alıyor. İftar vaktinden on dakika sonra karnımız şiştiği için yiyemediğimiz ve çöpe giden diğer besinlerin miktârı ise istatistiksel veri oluyor. Gereksiz yere alınan ve yenilmediği için bayatlayan ne varsa atıyoruz.

Peki neden bu kadar çöp çıkarıyoruz? Neden bu kadar çöp “üretiyoruz”? Evsel nitelikli çöpler neden bu kadar çok? Çöpler belediyelerin en önemli hizmet kalemi! İstanbul ve Ankara, çöpler toplanmadığı için belediye başkanı değişen illerimiz.

Sokağımızdan her gün çöp kamyonu geçmesine rağmen, her mahallede 3-5 tâne konteyner olmasına rağmen, ağaç diplerine, köşe başlarına bırakılan çöplerden kurtulamıyoruz. Çöpleri içine koyduğumuz plastik torbalar bile, başlı başına bir çöp çeşidi.

Eskiden Çöp Yok muydu?!

Cevap: Yoktu. En azından şehirlerin dışında büyük toplama alanları oluşturacak kadar çok çöp çıkmıyordu. Hele köylerde kapıya çöp çıkarmak diye bir şey yoktu. Modern yaşam tarzının ucûbe mimârî şekli olan apartmanlarda sâdece çöpleri toplaması için istihdam edilen kapıcılar var. Kalorifer kazanları doğalgazlı olduktan sonra, en önemli ve belki de tek işleri çöp toplamak.

Neden Bu Kadar Çöp Var?

Bu kadar çöp var, çünkü yaşam tarzımızda gereksiz yer işgâl eden şeyler var. Bu şeylerin yok edilmesi başlı başına bir sorun. Bu gereksiz şeyleri “ambalaj” olarak genelleyebiliriz.

Şimdilerde “organik” diye cilâlanan temel tüketim malları, ambalaja girdiğinden beri, evsel atıkların başında ambalajlar geliyor. Eskiden köy veya mahalle çeşmesinden avucumuzu kullanarak su içerken, şimdi bir dikişte bitirilen pet şişeler var. Onlar da boşalınca en iyi ihtimâlle çöp kutusuna atılıyor. Medeniyetten nasibini almamakta ısrar eden bâzı kişiler ise, pet şişenin kapağını bir tarafa, kendini bir tarafa atmaktan çekinmiyorlar.

Eskiden mutfak atıkları ve yemek artıkları hayâtı paylaştığımız hayvanlara verilir ya da toprağa gömülürdü. Şimdi çöpe atılıyor. Hayvanların ambalajlı özel besinleri var. Ayrıca şimdi “her yer apartman oldu, toprağa hasret kaldık” türünden terânelere hiç girmeyelim. Az da olsa toprak arazide, piknik yapıp ardımızda bıraktığımız çöpleri de unutmayalım. 1993’te Ümraniye Çöplüğü patlayacak kadar dolduğunda İstanbul’da hâlâ yeterince toprak vardı. Ama biz şimdi olduğu gibi o zaman da, çöpümüze “kurtulmamız gereken pislik” muamelesi yapıyorduk.

Artık yediğimiz ve içtiğimiz her şey ambalajlı. Tek dikkat ettiğimiz şey, “son tüketim târihi”. Bu târih geçmediği sürece, ambalajın içindekini tüketiyor ve ambalajı atıyoruz. Bu davranışın sebep olduğu çevre sorunları, “geri dönüşüm teknolojisi” diye bir alanı ortaya çıkardı. Biz de nasıl olsa geri dönüşüyor ve hatta çöpten elektrik üretiyoruz gibi bahânelerle kendimizi aklamaya çalışıyoruz.

Sâdece Çöp Olarak Kalsa!

Kullandığımız ve hayâtımızı kolaylaştıran şeylere karşı takındığımız bu “çöp” anlayışı, maalesef sosyal yapımızı da etkiliyor. Artık kişilerarası ilişkilerde seçimler ve tavırlar dış görünüş, yâni ambalaj üzerinden yapılıyor. İkili ilişkilerde çıkarımız kalmadığında, alacağımızı elde ettiğimizde, karşımızdakine içi boşalmış pet şişe muamelesi yapıyoruz.

Eskiden hem kırsalda, hem de şehirde olmayan çöp ve atık kültürünün sosyal hayattaki yan etkilerini geri dönüşümle gideremiyoruz. Biz birilerine işi biten ambalaj ve atık muamelesi yaparken, birileri de aynı muameleyi bize yapıyor. Her ilişki çöplükte bitiyor. İlişkilerin ardında hâtıralar değil, kötü kokular kalıyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...