İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

FAİZCİLİK

YAYINLAMA:

Gel gör ki şimdi alınan faizin verdiği tatmin istifçi sohbetlerinde ağız dolusu coşkuyla ballandıra ballandıra anlatılıyor. Toplum o kadar kısa sürede dejenere (yoz) oldu ki etkinin geri dönüşsüz olduğuna emin olmamak çok zordur. Bin beş yüz yılda kurulan medeniyet hızla yok olmakta devraldığımız miras devamlı aşınmaktadır. Bu sosyolojik sorunun iktisadi sonuçlarınaysa katlanamayız.

Mevcut durumda “sıfır faiz”ci bir toplum olduk. Daha çok tüketimin finansmanı için kullanılan sıfır faiz ifadesinin, önce nüktedan sözlere sonra toplum gerçeğine dönmesi çok yakın görünmektedir. İşin kötüsü faize karşı bir duruştansa fon talebi tarafında yüksek faize karşı bir tavır gelişmiş olmasıdır. Böylece cephe hattı kalabalık gözükmektedir. Hüsnü zan edecek durumda olamamamız endişe vericidir.

“Aman ne olursa olsun” rahatlığına terk edemeyiz. Faizci anlayışın yaygınlaşması, ekonomimizin yüz yıllardır üzerine yaslandığı vadeli ticaret üzerinden yaratılan kaldıraçlı hacmi kemirecektir. Bu hacmin kaybı reel ekonominin küçülmesi demektir. Buna karşın piyasadan çekilen kaldıraç, finansta kendini göstermek isteyecektir. Zaman alacak bir süreç olmakla beraber kaldıracın finansta büyümesi elimizde sağlıklı bir ekonomi yerine reel ekonominin görece payının azaldığı bir balon bırakacaktır. Üstüne üstlük elinde iğnesi olan herkesin manipülasyonuna açık bir yapı ortaya çıkacaktır.

Yatırımların önünü kesen, fiktif fiyat artışlarına neden olan, gelir dağılımını olumsuz etkileyen bunlar yanında iktisadi sistemin bütününü zehirleyen en küçük ortak bölen faizdir. Bu bölüşümün sonucu olarak ortaya çıkan fotoğraf ise tahammül edilebilir sınırları zorlamaktadır. Araştırmacılar tarafından yayınlanan raporlara göre dünya nüfusunun yüzde 99.9’u üretilen toplam refahın yüzde 19’unu elde etmektedir. Buna mukabil kalan azınlık toplam refahın yüzde 81’ine sahiptir. Bu grup içerisinde yüz binde bire tekabül eden kesim en yüksek payla toplam refahın yüzde 30’una sahiptir. Gelir dağılımında denkliği (eşitliği değil) bozan unsursa faizdir.

Faizin gelirden aldığı pay sürekli artarken hangi sanallık insanları toksikleşmiş iktisadi model etrafında örgütlemektedir?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...