İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Türküler yolculuklara, başka alemlere götürür bizi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yollara düşmek istiyorum... Akmak istiyorum, hayatın farklı yerlerine doğru.
Hayal ya...
İnsan ise hayalleri gerçekleştirmek için var, bu gerçeği biliyorum.
Ve ben hayalimi gerçekleştireceğim günü bekliyorum.
Birgün düşeceğim yollara...
Altımda motorsikletim...
Sadece küçük bir çanta..
İçersinde birkaç parça giyecek...
Nerede yorulursam orada mola vereceğim. 
****
Dün gece yine yollardayım...
Arabamın cd bölümündeki türküler yetmiyor.
Açıyorum türkü radyolarını...
İçimi parçalayan bir türkü..
Multimedya'nın tüm sesini açıyorum.
Hem de gümbür gümbür...
Dalıyorum türkülerin beni götürdüğü yere doğru...
Akıyorum hayatın karmaşası içersinde...
"Bir ay doğar ilk akşamdan geceden neydem neydem geceden"
Başka bir türkü başlıyor.
Selda'nın sesinden... "Dön gel bitanem..."
"Güneşe yıldızlara sorar seni ararım
yağmura bulutlara sorar seni ararım
yorgunum aramaktan, gördüğüme sormaktan
dön gel bitanem dön gel.."

Dalıyorum uzaklara doğru...
Türkü alıyor götürüyor beni...
Ben başka bir yere doğru akıyorum.
Hayat ise başka bir yöne doğru.
Ben sonsuzluğa ulaşıyorum.
Orada hayat benim için bitebilir.
Ben başka bir aleme doğru akabilirim.
****
Sabah gazetedeyim.
Deniz Yengin Hoca'nın kitabının sayfalarını açıyorum.
"İletişim çalışmalarında araştırma yöntemleri ve uygulamaları"
Kendimi Çukur dizisinin türkülerine dinlerken buluyorum.
Kim takar kitap okumayı (!) Türküleri dinlemeye devam ediyorum.
Seher yeli...
Ayrılık hasreti...
Bir ay doğar...
Akşam olur karanlığa kalırsın...
Zalim...
Mihriban...
Dildir..
Ben türkülerin içindeyim, türküler benim içimde...
Dalıp gidiyorum, alemlere doğru...
****
Türküler akıyor, ben akıyorum.
Hayat türküleri dinlerken anlam kazanıyor.
Ne bulursan o var.
Nasıl dinlersen, o'nu duyarsınız ya...
Esir'i dinliyorum.
Yine hüzün... Yine aşırı bir gün...
Ben şarkının sözlerinde kayboluyorum.
Ardından dizinin en iyi müziklerinden biri olan Eyipo'nun rap şarkısı "Çukur'u" dinliyorum.
"Çukura düştü diye sevinmeyin. Anne karnındaki gibi evimdeyim"
Kopuyorum..
Hepimizin eninde sonunda bir çukurda toprağa karışacağımız, asıl ana rahmine döneceğimiz o büyük dönüşüm gününe gidiyorum.
Kimilerinin kötü anlamda kullandığı çukur, farklı bir anlama dönüşüveriyor.
****
"Hiç ışık yok" parçasında ki, "Beni uzak tut yaralı kalbimden" ayrı alemlere sürüklüyor beni...
Ben türküleri, şarkıları dinlerken başka alemlere dalıyorum.
Alemler arasında geçiş yapıyorum.
Dokunmayın bana...
Huzur buluyorum. 
Kendimle hesaplaşıyorum.
Sonra dönüyorum yer yüzüne... 
Ta ki beni alıp götürecek bir türkü, şarkıya kadar...
****
İyi ki türküler var...
İyi ki, bizi başka alemlere taşıyan, önümüzde yeni yollar açan şarkılar var...
****
Çukur dizisinin unutulmaz repliklerinden...
"Herkes bir gün mutlaka çukur’a geri döner!"
Unutmayın ki, her çukur ana rahiminin kendisi gibidir.

Son söz: Galiba hepimizin kendi çukurlarımızdan başkalarının çukuruna bakarak "bak o çukurda" diyerek seviniyoruz. Hayat işte...
Neyse çukur üzerine çok laf edilebilir. Siz en iyisi türkülere dönün... En azından bugünlük öyle yapın... Alemleri keşfedersiniz...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...