İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KAMUNUN FİNANS HİZMETLERİNDE KONSOLİDASYON

YAYINLAMA:

Finansal aracılık hizmetlerinin anonim şirketlerce yapılmasına karşı bir tutumum olduğunu daha önceki yazılarımdan bilirsiniz. Finansal aracılığın kooperatif yahut en güzeli katılım finans operatörleri eliyle yapılmasını tercih ederim. Devlet idealine ulaşmak için kamu eliyle finansal aracılık yapılmasının da anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Kamununsa son dönemde 100 günlük eylem planı ile beraber bir finansal konsolidasyona gitmek stratejisi var. Bu stratejinin operasyonel maliyet etkinliği, daha iyi acenta performansı vesair faydalı görülebilir. Fakat portföy yönetim şirketleri ile başlayan bu strateji çevresini görmeden yahut göremeden hızlanırken önemli olabilecek büyük vizyon bileşenleri kaçırılmakta. Bahsettiğim vizyon İstanbul Finans Merkezi ve bunun en önemli bileşeni olan İslami finansla Türkiye’nin küresel potansiyelini enerji, güvenlik ve finansla pekiştirmeyi içermektedir.

Portföy yönetimi şirketleri birleştirilirken birleşen şirketlerden birisinin katılım finansı alanında rezerv tutulabileceğini tartışmıştım. Bu mümkün olmadan geçilip gidildi. Geçtiğimiz hafta ise sigortacılık sektöründe çok önemli bir gelişme yaşandı. Kamu sermayeli sigorta şirketleri Türkiye Sigorta çatısı altında birleşti. Ne yazık ki bu girişim de İslami finansla ilgili aynı portföy yönetim şirketlerinin birleştirilmesi tecrübesinde olduğu gibi farkındalığı koruyamadı. Mevzuata göre 2023’e kadar katılım sigortacılığı alanında pencere hizmeti verebilecek olan Türkiye Sigorta stratejisi, kamunun katılım finansında bugüne kadar ortaya koyduğu yaklaşımla çelişmektedir.

Türkiye’de son yıllarda kamunun finansa dönük yaklaşımı finansın değişik segmentlerinde bir nevi piyasa yapıcı yatırımcı niteliğindedir. Elbette asıl fonksiyonu böyle düşünülmemiş ve asıl fonksiyondan da kopulmamıştır. Bu fonksiyon Türkiye’de dikilecek taş, çakılacak çivi de katkı sağlamak olagelmiştir.

Kamu katılım finansında ise katılım bankacılığı ile sektöre güç verecek bir yaklaşım ortaya koymuştur. Katılım bankacılığının önce pazar payının korunmasında ve sonra stratejik hedefler kapsamında güçlendirilmesinde sorumluluk almıştır. Şimdiye değin de KuveytTürk’ün de fevkalade performansı ile birleşen başarılı bir gelişim sağlanmıştır.

Fakat diğer segmentlerde kamu katılım finansını yalnız bırakmaktadır. Aynı etkiyi elde edebileceği alanlar da mümkün olan kolay geçişler göz ardı edilmektedir.

Katılım sigortacılığında yeni bir kamu sermayeli şirket hazırlığı olduğunu duyuyoruz fakat kamu faizsiz dönüşümde uygulama örneği sunabilecek ve rol modelliği yapılabilecek imkanları da değerlendirmekten geri durmamalıdır.

Tüm dünya finansta dönüşüme doğru ilerlerken Emlak Katılım gibi örnekleri çoğaltmakta yarar var.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...