OLİMPİK VİRÜS
Japonlar, 2020 Olimpiyatlarını Tokyo’ya aldırmak için bütün güçlerini seferber etmiş 2013 yılında İstanbul’umuzu geçerek zafere ulaşmışlardı. IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ilk turda üç adaydan İspanyanın başkenti Madrid’i eleyerek Tokyo ile Bizi finale taşımış ve ne yazık ki finalde 96 oyun 60’ını alan Tokyo ipi göğüslemişti.
Daha sonra ortaya çıktı ki; Japonlar bu iş için kesenin ağzını sonuna kadar açmış ve Bizi geçmek için her türlü (!) numaraya başvurmuşlardı. Olimpik Komite’ye etki edebilecek onlarca lobi şirketine milyonlarca dolar para akıtmış, IAFF (Uluslararası Atletizm Federasyonu) yöneticileri dâhil akçalı ilişkilere girmedikleri –neredeyse- kimse kalmamıştı. Bir IAAF yöneticisine 370 bin dolar ödendiği daha sonra belgelendi ve o kişi hem hapis hem para cezasına çarptırıldı.
Bu şartlarda bizim finale kalmamız bile sürprizmiş zaten baksanıza ortaya saçılan ilişkiler ağına ve belgelere.
Eee ne demişler “alma mazlumun âhını, çıkar aheste-aheste”
İşte böyle “ahh”lı bir süreçten sonra Japonlar harıl-harıl çalışarak 33 spor branşında yapılacak müsabakalar için bütün altyapı-üstyapı ne varsa hazır ettiler ama hesaplamadıkları minicik, mini minnacık hatta mikroskobik bir “faktör” onları geçen sene “tuş” etti. Bu sene de ne olacağı daha belli değil, belki bu sene de bu olimpiyatlar Kovid 19 Pandemisi sebebiyle yapılamayacak.
Hatırlarsanız Bize kim “madik attıysa” daha sonra iki yakası bir araya gelmedi. Fransa’da yapılan 1998 Dünya Kupası için en büyük aday son tura kadar Bizdik sonra Michael Platini denen herif-i nâşerîf elimizden (ç)almıştı Dünya Kupası düzenleme hakkımızı. O Platini bir daha iflah etmedi. Gözaltına alındı, tutuklandı, yargılandı, rezil-i rüsvây oldu. Aynı âkıbet şimdi Japonlar için geçerli. Bu zamana kadar trilyonlarca Yen harcadılar (son rakam 1.64 Trilyon Yen yaklaşık 16 Miyar Dolardı.) 2021 yılına girdik Tokyo 2020 yalan oldu, Tokyo 2021 olacak mı? O bile belli değil.
Geçen sene Pandemi gemi azıya aldığında 23 Temmuz – 8 Ağustos 2021’e ertelenmişti ama daha Japonya’da aşılama ne zaman başlayacak o bile belli olmadı. Henüz hiçbir aşı markası ürettiği aşı için Japonya’da geçerli uygulama izni alabilmiş değil. 7 Şubat’a kadar OHAL sürüyor, aşılama Şubat- Mayıs arası planlanıyor ama daha kesin değil, her ne kadar “B Planımız yok, 23 Temmuz’da başlıyoruz” deseler de bu şartlarda hiç inandırıcı değil Japon hükümet yetkililerinin söyledikleri.
Kovid 19 virüsünün ikinci, üçüncü mutasyonu gündemdeyken güreş, judo başta olmak üzere temas gerektiren sporlarda sporcuları ve bulaş riskini nasıl minimize edecekler merakla bekliyoruz. Daha seyirci alınacak mı o bile belli değil.
Teniste, Avustralya Açık Grand Slam Turnuvası 8 Şubat’ta başlayacak. Melbourne’e gelen tüm sporcular otelde 14 günlük karantina sürelerini hapis hayatı yaşayarak geçiriyorlar. Tenis gibi birbirine neredeyse küs denebilecek sosyal mesafede bulunan sporcular için bile bu tedbirler alınıyorken Tokyo’da bu sene olimpiyat yapmak şu şartlarda “muhal”.
Bundan sonra böyle uluslararası organizasyonlara talip olurken hazırladığımız tanıtım videolarına Nusr-Et’in tuz serpme numaralarını değil de bizimle uğraşanların başlarına (bkz Platini ve bkz Tokyo 2020) neler geldiğini gösteren video klipler koymamız da caydırıcı olacaktır!
Haydi kalın sağlıcakla…
