YANIYORUZ!
Manavgat, Bodrum, Alanya, Kayseri, İzmir, Adana, Osmaniye, Marmaris, Kozan, Muğla, Didim, Kütahya, Kocaeli cayııır cayır yanıyor. İçim acıyor! Hiçbir fotoğrafa, vide oya tüylerim diken diken olmadan, gözüm dolmadan bakamıyorum. Bu acıyı yaşan insanlara “Geçmiş olsun!” demeye dilim varmıyor. Biliyorum, demekle geçmeyecek. Onların emeğini, evini, bağını, hayvanlarını, sizin çocuklarımızın gençliğini, hepimizin hayatını, oksijenini çaldılar. Çocuklar, piknikçiler, iki kırık cam parçası mı aynı anda, farklı noktada bu kadar yangını başlattı? Hiç inandırıcı gelmiyor. Soruşturmalar başlatılmış. Suçlu, suçlular bulunmalı. Ve hak ettiğinin en üst seviyesinde cezalandırılmalı. Bir deee “Şükürler olsun ki can kaybı yok!” diyenler var. Siz ne diyorsunuz bilemem ama ben ağaçlara CAN diyorum. Hayvanlara CAN diyorum. Doğada yaşan tüm börtü, böceğe CAN diyorum. Kül olmuş sayısız, mezarsız CAN kaybımız var! Başımız sağolsun.
Sahnelerden…
Özellikle canlı müzik mekanları hıcahınç dolu. Bazı yerlerde hatır gönül ilişkisi devreye girmeden, yer bulabilmek bile çok zor. Fiyatlar ise sahne alan kişiye ve yere göre değişiyor. Ama nereye giderseniz gidin, geçen yılın fiyatlarını bekliyorsanız büyük hayal kırıklığına uğrarsınız. Saat sınırlamasına harfiyen uyuluyor. Bizzat yaşadıklarımdan biliyorum ki… Saatler 00.00 gösterdiği an Çeşme, Bodrum, İstanbul’da müzik duruyor. Hal böyle olunca, her dakikanın izleyen için önemi büyük. Özellikle geçen yıla göre katlanmış fiyatları da düşünürsek. Sanatçının sahneye biraz erken çıkması veya ara vermemesi bile dinleyenleri çok mutlu ediyor. Bu yaz çok kişinin sahnesini izleme fırsatı buldum. Bu özveriyi gösterenlerden biri Ebru Yaşar’dı. Tam zamanında sahneye çıkıp, hiç ara vermeden hayranlarını mest etti. Rubato, Mehmet Erdem de sahneye her zamankinden erken çıktılar. Suzan Kardeş de sahneye erken çıkıp, molasını kısa tutanlardandı. Bana gitmek nasip olmadı ama Gökhan Tepe’nin de aynı özeni gösterdiğini çok kişiden duydum. En çok olumsuz yorum aldığım ve bizzat da yaşadığım kişi Derya Bedavacı. Geç sahne alması, insana “ya sabır” çektiriyor. İşin aslı astarı; kimse övmek ya da yermek değil niyetim. Fakat bir izleyen olarak derim ki…Fazladan bir iki şarkı ile insanların gözünde, gönlünde f arklı bir yeriniz olabilir.
Kadınlar projelendirdi – 1
Erkeklerin ilişkilerini nasıl projelendirdiğini bitirdik. Bu hafta sıra kadınlarda… Kadınlar proje ilişkilerde erkeklerden biraz farklı. Onlar kendi içlerinde ikiye ayrılıyorlar. İlki; ekmek elden su gölden grubu. İkincisi; ev-le-neee-ce eemm grubu. Bu yazımda ilk grubu ele alalım. Kadınlarda; olmazsa olmaz ilk beş maddeyi belirleyerek proje ilişkilerine başlıyorlar. İlk madde, ikinci, üçüncü, dört ve beş “Kör olsun, topal olsun amaaa zengin olsun!” var. Yaş, medeni durum, eğitim, karakter ilk beşte yok. İşte bu üstün nitelikteki adam için sosyal medya didik didik edilmeye başlanıyor. Dostlara, arkadaşlara arama emri veriliyor. Gezilecek mekanlar, oteller, spor salonları belirlenip itinayla gidiliyor. Buralara gidilecek para yoksa borç harç, gerekirse kredi çekilip gidiliyor. Devamı haftaya…
