"ORGANİZE YANGINLARA" KARŞI "ASLA VAZGEÇMEYENLER"
“Kazananlar; hiç hata yapmayanlar değil, asla vazgeçmeyenlerdir...”
Ve bu ülke, bu topraklar, vatan bilinciyle atan yürekler tarih boyunca asla vazgeçmedi zorluklar karşısında pes etmeden mücadele etmekten...
Ciğerlerimiz, yüreğimiz, canımız yandı ve kısmi de olsa halâ yanmaya devam ediyor! Sel gider kum kalır misali alevlerin ardından karşılaştığımız manzara hepimizin içini kanattı!
Ve bu manzaralar karşısında şunu bir kez daha acı bir şekilde gördük; “Acıyı hissetmeyenlerin zehri çok acıyı hissedenlerin dili lâl olur!”
Yaşadığımız yangınlarla birlikte çoğumuz ilk şoku atlattıktan sonra acılarımızı içimize akıtmayı ve çözümler eşliğinde topluma sükût ve güç vermeyi seçerken bir kesimde eline, diline, eteğine doldurduğu zehirli okları sağa sola fırlatmaya başladı! Hep derim; acının en derin rengi sükûttur... Fakat bahsettiğim bu kesimde ne acı vardı ne de sükut!
Ne olmuştu? Bir anda onlarca noktadan alevler yükselmeye başlamıştı hem de rüzgarın güç kazandığı nemin azaldığı bir günde! Kimseler o-bu-şu bahanelerini sunmasın lütfen! Çünkü yerleşim yerlerini de canice hedefine koyan bunca yangın “organize işler” kokuyor!
Adalet Bakanlığı bu yönde soruşturma ve gerekli tüm çalışmaları başlattı. Umarım en kısa zamanda “aklın bildiği gerçekler resmiyette de ispatlanır” diyorum...
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza dualarımı ve yakınlarına da sabır dileklerimi iletirken yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum... Evi, tarlası, hayvanı, malı zarar gören vatandaşlarımıza yönelikte hızlı bir şekilde ödeme takvimi çıkarıldı... Diliyorum ki en kısa zamanda yaraları sarılır ve acıları diner...
Acılar unutulur mu? Unutulmaz elbette! Fakat vatandaşının yaralarına merhem olan güçlü bir devlete sahip olmak bir nebze de acıları dindiriyor elbette...
Yüreğimizi yakan "Organize Yangınlar” ile “Hendek Terörü” sürecini anımsadım acı anılar eşliğinde! Evi yakılan, yıkılan, silah zoruyla gasp edilen insanlar canlarını zor kurtarmıştı terör örgütünün elinden... Onlarca yıl evlatlarını dağa kaçıran örgüt iyice zayıflayınca bu kez kapılarına dayanmıştı! İnsanlar yakılıp yıkılan mallarıyla birlikte onlarca yıllık iyi kötü anılarını nakşettiği ve kök aldığı sokaklara veda etmek zorunda kalmıştı!
İşte o süreçte de “güçlü devlet işleyişini” gördük. Vatandaşlarının yaraları hızla saran ve vatandaşlarının mağduriyetlerini gideren devletiyle daha güçlüdür birey... Sokaklar, caddeler, işyerleri, evler tek tek onarıldı ve çoğu yeniden inşa edildi...
Bir yazımda şöyle demiştim; “Son yıllarda gençlerimize her şeyin en iyisini vermek adına sayısız projeye can veriyor bakanlıklarımız. Bence şimdi de gençlerimize devletinin gücünü ve önemini anlatmak adına *Yarabbi şükür elimizdekilere projeleri* lazım bize...”
Tablonun içindeyken göremediğimiz Türkiye’yi uzaklara gidince çok daha net bir şekilde görüyoruz. Taşıyla, toprağıyla, kültürel değerleriyle, hoş görüsüyle, sevgisiyle, saygısıyla, toplum yapısıyla hayranlıkla takip edilen Türkiye’nin “Yarabbi şükür elimizdekilere” projelerinine acil olarak ihtiyacı var... Tıpkı Şahin Akdemir gibi yüreğiyle vatanına milletine sahip çıkan gençlere ihtiyacımız var... Mekanı cennet bu gencimizin ailesine sabırlar diliyorum... Vicdanı ve vatan bilinci dışında hiçbir mecburiyeti olmadığı halde damla olmak adına ateşe koştu ve hayatını kaybetti...
Evet acı bizim, ağaç bizim, vatan bizim, devlet BİZİZ... Acımız büyük olmakla ve unutmamakla birlikte yaraları sarmak adına en kısa zamanda toparlanmamız gerekiyor...
Bu acının üstesinden gelmek için de kenetlenerek,vazgeçmeden,bilinçle mücadele etmemiz gerekiyor tüm olumsuz yansımalara, söylemlere, saldırılara, suçlamalara...
İnanıyorum ki en kısa zamanda yangınların yaşandığı illerde yaralar sarılırken hızla ağaç dikimleri de başlayacaktır... Bu yönde bilgiler valilerimizden gelmeye başladı. Bir yandan yangınlarla, yangınla mücadele eden personelleriyle ve mağduriyet yaşayan vatandaşlarıyla yakından ilgilenirken diğer yandan da tahrip olan orman alanlarının en kısa zamanda yeşillendirilmesi için etüt çalışmalarını başlattılar...
Evet acı bizim acımız o halde en kısa zamanda ayağa kalkmakta yine bize düşer çünkü bu vatanın tarihi pes etmeden devam eden mücadeleler ile yazılmış...
