TAKIM RUHU!
“Futbolu sevmem! Futboldan anlamam! (Bir dönem tuttuğum Fenerbahçe’yi saymazsak…) Takım tutmam! Eğer bir gün tutmam gerekirse de… Tutacağım tek takım, yenen takım olur!” Ama ve lakin tüm bu söylediklerim artık değişti! Aniden takım tutma hevesim şaha kalktı. Hafta boyu futbol programı izledim. Tüm yorumları ve yazılanları tek tek okudum. Taraftar ruhum coştu. Fenerbahçe marşları söyledim. “Ali Koç başkaaaann!” diye bağıdım. Eyyyy Beyaz TV ve “Derin Futbol” programı nelere kadirmişsin. Rasim Ozan Kütahyalı’nın bile, henüz yaptığı iyilikten bi haber. “Gün gelecek… ROK’un Fenerbahçelilere ve spor camiasına büyük faydaları olacak!” deseler inanır mıydınız? Galatasaray’a ne yaptı bilmiyorum ama… Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçelilere çok güzel şeyler yaptı. Belki de ilk defa, futbol adına oturduğu koltuğun hakkını verdi. Rasim iyi ki zamanında saçmalamış da… Ali Koç bugün ona had bildirmeye gitmiş. Hem de hiç bağırmadan, kavga etmeden, hakaret etmeden… Asil asil, usul usul, yerli yerinde tam bir başkan gibi… Uyuyan, bıkmış, bırakmış, sıkılmış Fenerbahçeliler için değil sadece... Tüm futbol ve spor sevenlere unutulan takım ruhunu, sevgisini ve saygısını hatırlattı.
Çok güzel olur!
“Cahide Sonku’nun hayatı, Netfilix’te dizi oluyor!” haberi geçen yıl çıktı. Türk sinemasının ilk kadın film yönetmeni ve sinema oyuncusu Cahide Sonku çok önemli bir isim. Hayatının dizi olmasına da çok sevinmiştim. Fakat uzun süre dizi ile ilgili ne bir ses, ne de bir haber çıktı. Ta ki bu haftaya kadar… Cahide Sonku’yu canlandırması için, Serenay Sarıkaya’ya teklif gitmiş. Bu kızın kaderi de hep uzayan, ertelenen işler. Serenay, gelen teklifi henüz kabul etmemiş.İşin aslı astarı; “Sereney Sarıkaya ’Bergen’ olacak!” dediklerinde tüylerim diken diken olmuştu. “Bu kızdan Bergen olmaz!” diye, en sert eleştirilerimi de yazmıştım. Nitekim olmadı… Bergen’i Farah Zeynep Abdullah canlandırdı. Çok da güzel oldu. Bu defa da iddia ediyorum ki Serenay Sarıkaya’dan çok güzel Cahide Sonku olur! Umarım kabul eder.
Düşünbilimci
“Dürüst sevin, sorun çıkmasın. Aldatmayın! Bir tane sevin. Bütün kadınlar aynı… Bir kadın ne? Hepsi aynı! Bir erkek ne? Hepsi aynı! Yıllar sonra fark ediyorsunuz, geç oluyor!” Saçmaladığını düşündüğüm, bir Yıldız Tilbe yorumu… Hangi kadın, her kadınla aynı olma fikrini kabul edebilir ki? Ya da erkek… Düşüncesi bile, dayanılmaz ego sancıları çektiriyor. Fakat az biraz düşününce, acı gerçeği kabul ediyorsun. Kimsenin, kimseden pek bi farkı yok. Farklılığı ortaya çıkaran sevgi! “Üstüne kalın bi şeyler almadan dışarı çıkma, üşütürsün!” diyen adam, diğer tüm erkeklerden farklı. “İlaçlarını almayı unutma!” diyen kadın tüm kadınlara açık ara fark atar. Yıldız Tilbe; “Bu farkı gör, gördüğünü aldatma!” diyor. “Gereksiz maceraya girme. Daha değişiği ya da daha iyisi yok!” diyor.
