HAYATLA BARIŞ
Tanınmış futbolcu, Barış Telli'nin hayatı beyaz perdeye taşınıyor. Barış Telli’yi Taner Ölmez canlandıracakmış. Ölmez, çekimlere başlamadan önce Telli ile bir araya gelerek bazı eğitimler almış. Taner, Barış Telli'den kanadyenlerin nasıl kullanılacağı, topa nasıl vurulması gerektiği, top ile tempoyu nasıl artırabileceği gibi konuları öğreniyormuş.
Filmin müziklerine de Fahir Atakoğlu'nun imza atacağı söyleniyor. Duyduğuma göre çekimler, 28 Ağustos'ta başlayacakmış. Filmin kadın başrol oyuncusu ise henüz belli değil. Çok yakın zamanda sürpriz bir isim açıklanacakmış.
Barış Telli, meğer bir Taner Ölmez hayranıymış ve kendisini canlandıracağına çok sevinmiş. Taner Ölmez de boş durmamış, Telli’ye methiyeler düzmüş... "Sen harika bir sporcusun ve bu dolu dolu başarı hikayesini canlandırma fırsatını yakalamak benim için de gerçekten ayrıcalık..."
Mucize Doktor dizisindeki unutulmaz Ali Vefa rolünün ardından, Taner Ölmez'in bu projedeki performansını çok merak ediyorum.
Şaşırmadım!
Düşük bütçeli bir gerilim filmi nasıl oldu da 450 milyon dolarlık seriye dönüştü? Arınma Gecesi'nin (The Purge) yönetmeni ve senaristi James DeMonaco da filminin yakaladığı başarı karşısında şaşkınmış. Filmin yaratıcısı DeMonaco, 2 milyon dolarlık bütçeye sahip olan silah karşıtı filminin, 450 milyon dolarlık devasa bir seriye dönüştüğüne hala inanamadığını açıklamış.
10 yıl boyunca üzerinde çalıştığı senaryoyu, Collider'dan Perri Nemiroff'a verdiği röportajda anlatmış... 53 yaşındaki sinemacı, Arınma Gecesi'nin ülke genelinde sinema salonlarında bile gösterileceğini düşünmemiş.
2013 yapımı film, sadece bütçesinin 30 katını aşan gişe gelirini elde etmekle kalmadı, aynı zamanda 10 yıl sonra 6. bölümü çekilecek uzun soluklu bir seriye de dönüştü.
İşin Aslı astarı; DeMonaco filmini her ne kadar ‘’silah karşıtı’’ olarak lanse etse de... Filmin konusu başta olmak üzere, çekilen sahneler silahlanmayı destekliyor. Ve maalesef ki her şiddet içeren film gibi bu filminde ilgi görmesi, başarılı olması, milyonlarca dolar hasılatı bana göre tesadüf değil.
Yalnız Kalpler!
Günümüzde adını sıkça duyduğumuz bir akım var, "Yalnız Kalpler"! Bu akım, yalnızlıkla barışık olmanın, kendi iç dünyamıza yolculuk yapmanın ve değerimizi keşfetmenin üzerinde duruyor.
Bize, kimsesizliğin aslında güçlü bir deneyim olduğunu hatırlatıyor. Bi başımıza olmak, kendi düşüncelerimize dalıp gidebilmek, içsel huzurumuzu bulmak için harika bir fırsat sunduğunu anlatıyor. Kendimize daha fazla vakit ayırmamızı ve ilgi alanlarımıza yönelmemize teşvik ediyor.
Ama en önemlisi, "Yalnız Kalpler" bize değerimizi hatırlatıyor. Şahsımıza daha fazla sevgi göstermek, içsel gücümüzü keşfetmek, bizim için en iyi arkadaşın yine kendimiz olduğunu anlatıyor! Yahu cidden merak ettim, tüm bunları kim anlatıyor? Kim neresinden uyduruyor? Birkaç gün kafa dinlemek ya da birkaç saat kitap okuyup, film izlemek dışında yalnız kalmak hiç de iyi bir şey değil. Sağlıklı da değil. 3 5 yalnız dallama bir araya gelip, acınası hallerine yine akım uydurmuşlar. Ve bunu bir lütuf gibi millete yutturmaya çalışıyorlar. Pek de insan sevmeyen biri olarak şunu bilir, şunu söylerim... Yalnızlık Allah’a mahsus!
