Dijital dünyada sevgiye açılan bir yıl: Aile Yılı
Dijitalleşmeyle birlikte sosyal iletişim ağlarının artması, diğer taraftan insani ilişkilerin ve bağların büyük kopuşlarına sebep oluyor. Bu “yeni dünya” kavramı, belki de en çok aile değerlerini tehdit ediyor. Birbirine en çok bağlı olması gereken aile bireyleri, teknoloji ve sosyal medya bağımlılığı gibi birçok sebeple fiziksel olarak yan yana ama sevgi bağları açısından uzaklaştığı zamanlardan geçiyoruz.
Bu olumsuz gelişmelere karşı, Cumhurbaşkanımız tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi çok kıymetli ve değerli bir gelişme... Toplumun en önemli birleşeni olan ailenin, güçlü bir yapı taşı olarak devamını sağlamak hepimizin sorumluluğunda. Medeniyet değerlerinin nesillere aktarılması, değerlerin korunması ve insani, vicdani bir duruşun savunulması adına; birbirine sevgi bağıyla bağlı aile bireylerinin, yaşadığımız coğrafyada varlığını sürdürebilmesi için “Aile Yılı” başlığı, hepimizin daha derin düşünmesi ve üzerine emek harcaması gereken bir ifade. Hikâyeler tam da böyle yazılır.
Güçlü başlıklar, içeriği ve anlamı dolduruldukça çok daha anlamlı hale gelir. Bu ifadeleri okuduktan sonra hepimizin aile bireyleriyle olan ilişkisini yeniden dizayn etmesi, birlikte geçirilen zamanın artırılması, akşam yemeklerinin her bireyin oturduğu bir sofrada yenilmesi, telefonların bir kenara bırakılıp aynı odayı paylaşanların göz göze sohbet etmesi, büyüğe saygının ve küçüğe sevginin yaşatılması hepimizin dertlenmesi gereken bir hassasiyet olmalı. Hayat, böyle bir yolculuk…
Sevdiklerinizle anlamlı kılınan, onlarla paylaşıldıkça manevi derinliği hissedebildiğiniz bir anlam hikayesi. Bir kez daha anlıyoruz ki hayattaki sosyal statülerimiz, maddi kazanımlarımız ve dünyevi tüm beklentilerimizden çok daha öte bir mana ikliminde yer alan derinlik: aile…
Bu güçlü toplumun tüm zorlu badirelerin üstesinden gelebilmesinin önemli kodlarından bir tanesi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son dönemlerde yaptığı etkin çalışmaları takdirle takip ediyorum. Bu çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etmeliyiz.
Bu akşam yapabileceğiniz en büyük güzelliklerden biri, sofraya oturduğunuzda masadaki tabakların sahiplerine daha sevgiyle bakıp yaşadığımız bu huzur için Yüce Yaratıcı’ya şükretmek olmalı. Güçlü bir toplum için, güçlü bir ülke için; “güçlü ve birlikte aile” kavramına sonuna kadar sahip çıkmalıyız...
