
Divan şiiri ile yol almak
Divan Şairi Nefi’nin Kasidelerini bilmeyen yoktur. Bugünlerde Divan şiirleri okuyorum.
Klasik Türk edebiyatının en kudretli şairlerinden Nef’î’nin Türkçe Dîvân’ı, eserin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın dil içi manzum çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Temelini Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki yazma nüshanın oluşturduğu, aynı zamanda başka yazma ve matbu kaynaklardan dayararlanılan çalışma, okurlara sayfanın bir tarafında özgün metnini, öbür tarafında ise halk şiiri anlatımına yaslanan, sanat kaygısından uzak çevirisini sunuyor. Bazı kavramların ve isimlerin daha iyi anlaşılması için kitabın sonunda küçük bir sözlüğün de yer aldığı Dîvân, raflarda yerini alması mutluluk verici.
Yazanlar peykerüm, destümde bir peymâne yazmışlar / Vücudumu yazanlar elimde bir kadeh yazmışlar
Görüp mest-i mey-i aşk olduğum, mestâne yazmışlar / Aşk meyi sarhoşu olduğumu görüp mestâne yazmışlar

Bana teklîf-i zühditmezdi idrâk olsa zâhidde / Zâhidde idrâk olsa, bana zâhidlik teklif etmezdi
Yazuklar kim anı âkil,beni dîvâne yazmışlar /Yazıklar olsun! Onu akıllı, beni dîvâne yazmıetmezd
PİLEVNELi BASEL
PİLEVNELİ galerinin özel alanlarda yer aldığını biz sanat severler,kültür sanat editörleri olarak iyi biliriz..Basel Social Club 2025’e Ryan Gander ile katıldılar.
Basel Social Club, bu yıl 15-21 Haziran 2025 tarihleri arasında dördüncü kez ziyaretçileriyle buluştu. Her yıl farklı bir mekânda düzenlenen etkinlik bu yıl Basel’in merkezinde, kökleri Keltlere uzanan ve 18. Yüzyıldan itibaren özel bankacılık hizmetleri vermiş tarihî bir binada gerçekleşti.
PİLEVNELİ, Gander’ın nesnelerin şiirselliği ve algıyı şekillendiren görünmez güçler üzerine kurulu sanat pratiğinden yola çıkıyor ve sanatçının sergi mekânının kavramsal ve maddi temelleriyle diyalog kuran iki eserini Basel Social Club 2025’te izleyiciyle buluşmasını büyük bir çoşkuyla online izledim.
Sergilenen eserlerden ilki olan “A toppled Adirondack chair after a snowfall” (2022), yerinden edilme, geçicilik ve görünmeyen güçlerin bıraktığı izler üzerine bir düşünme alanı sunuyor. Normalde rahatlık ve durağanlıkla ilişkilendirilen adirondack tipi sandalye, cam gibi kırılgan bir malzemeyle yeniden hayal ediliyor.

Sergilenen ikinci eser “I be… (lxiii)” (2025), gizlenme eylemini başka bir biçimde ele alıyor. Normalde kendini tanıma ve yansıtma işleviyle ilişkilendirilen bir ayna, burada toz örtüsüyle kaplanmış halde sunuluyor. Ancak bu örtü geçici bir perde değil; mermerden ve kalıcı olarak şekillendirilmiş bir yüzey. Örtünün sanki kayıp düşüyor gibi görünmesi; koruma, saklama ya da belki de unutulmuşluk hissi uyandırsa da, aynı zamanda aynaya erişimi bütünüyle engelleyerek aynanın temel işlevini izleyiciden saklıyor.
GÜNÜN SÖZÜ : SANATSA SANAT, HAYATSA HAYAT