Hakan Hakandır
İtalya’da Milan ve Inter’de üst düzey futbol kariyerinden sonra Hakan Çalhanoğlu’nun bu seferki durağı memleketimiz olacak gibi duruyor. Inter’in bu sene yaşadığı bazı kırılma anlarında takım içerisindeki “Latin Amerika” kliği ile Hakan karşı karşıya geldi. Bu kliğin sözcüsü pozisyonundaki Lauturo Martinez’in son beyanlarından sonra ya Körfez’e gidecek ya da memlekete dönecek Hakan, üçüncü bir alternatif pek gözükmüyor şu an itibarıyla.
Sözleşmesinin bitmesine daha iki sezon var Hakan’ın. Inter’in ona biçtiği bonservis bedeli 30 milyon Euro civarında, kendisi de yıllık 11 brüt, 7 civarında net maaş alıyor ki çok yüksek değil o standartta bir futbolcu için ve daha 31 yaşında Hakan. Yani eğer bonservis konusunda Inter’i ikna ederseniz makul bir bütçe ile Türkiye’ye gelmesi imkânsız değil. Kendisinin Galatasaray’a sempatisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Daha önce de Galatasaray’la adı anılmıştı şimdilerde de en çok Galatasaray’a yakıştırılıyor futbol kamuoyu tarafından.
Osimen için Napoli ve De Laurentis Ailesi ile oldukça uzun ve yorucu geçen transfer süreci henüz ıslak imza ile sonuçlanmadı Galatasaray’ın ve her şeye rağmen Hakan şu an için öncelikli değil Sarı Kırmızılıların transfer planlamasında. Belki Ederson’la kaleci işini çözerler, Bankalar Birliği ve TFF ile de transfer limitlerinde bir esneme sağlayabilirlerse Hakan ancak o zaman gündeme gelebilecek Galatasaray için anlaşılan.
Oysa Hakan’ın o kadar zamanı yok. Bugünlerde yeni sezon planlaması yapan tüm takımlar gibi İtalyanlar da kim gidecek, kim kalacak onun derdinde. İşte bu noktada menajerler ve eski bazı futbolcular üzerinden Fenerbahçe gündemine getirildi Hakan Çalhanoğlu’nun transferi. Bu sanki biraz da Galatasaray’ın elini çabuk tutmasını sağlamaya yönelik bir “hızlandırıcı/tetikleyici” mekanizma gibi gözükse de “neden olmasın?” dedirtti Sarı Lacivertli taraftarlar için.
Gerçi Fenerbahçe daha yolun başında bu sene transferler konusunda. Kime elini attılarsa bir sıkıntı oldu. Alabildikleri Afrikalı bir iki potansiyel dışında sadece Archie Brown ve Jhon Duran var yeni transfer olarak. Yani takımın daha en az- 4-6 transfere ihtiyacı var ve Mourinho’nun bu seneki oyun planında “Regista” diyebileceğimiz bir pozisyon ve elbette bu işin piri olan Hakan Çalhanoğlu yoktu daha düne kadar.
Ama elbette başlıkta da dediğimiz gibi bir gerçek var. Hakan, Hakandır. Kim istemez onun gibi bir futbolcuyu? Aklı başında ve cebinde parası olan herkes ister kendi forması altında Hakan’ı görmeyi. 10 numara oynar, 6 numara oynar, 8 numara oynar hem de taş gibi oynar. İtalya ligi gibi bir sertlikten sonra Türkiye liginde hem de şakır-şakır oynar. Oynar, oynatır, sınıf atlatır o takıma.
Osimhen’e 75 milyon Euro bonservis, 20-25 milyon maaş verilen bir ortamda Hakan için konuşulan rakamlar bizim ligimizin standartları için yüksek görülse bile aslında normal bir bütçedir. Elde edeceğiniz “aset” bir yatırım bile olabilir iyi planlarsanız. En az üç sezon daha üst düzey performansı garantidir Hakan’ın çünkü daha yaşı 31 ve iyi bir hazırlıkla kontratı sonunda teknik ekibe dahil edip ilerleyen yıllarda daha da istifade etmek mümkün.
Alan için hayırlısı olsun diyelim ve Hakan’ı Türkiye’de izlemenin bizler için hayalden gerçeğe dönüşmesini umalım, dileyelim.
