3 x (1-0) = 9
Kolay değil elbette… Üç hafta üst üste 1-0’lık galibiyetler, dokuz puan ve ligin zirvesine ortak olmak. Böyle teknik bir sonucun böyle de teknik bir başlığı olur diye düşündüm. Ama Trabzonspor’un hikâyesi sadece skorlardan ibaret değil. Çünkü bordo-mavili ekip, son şampiyonluğundan bu yana lige hiç böyle bir giriş yapmamıştı. Adeta kötü geçen üç yılın acısını çıkarırcasına, camiaya “geri dönüyorum” mesajı veriyor.
Antalyaspor maçlarının Trabzonspor tarihinde ayrı bir yeri vardır. 2021-2022’de şampiyonluğun ilan edildiği o unutulmaz maç hâlâ hafızalarda. BeIN Sports spikeri Ali Ferahbot’un o unutulmaz sözleri kulaklarımızda çınlıyor: “%99 değil, %100 şampiyon!” İşte önceki gece de yine Antalyaspor karşısında alınan bu galibiyet, sıradan bir üç puandan çok daha fazlasını ifade ediyordu.
Maça hızlı başlayan, oyunu domine eden bir Trabzonspor vardı sahada. İlk yarı boyunca yoğun baskısı, disiplinli oyunu ve hücum çeşitliliğiyle rakibini bunaltan bordo-mavililer, taraftarın coşkusunu da arkasına alınca üstünlüğün sinyallerini çok erken verdi. Bunun karşılığını da buldu; biri sayılmayan iki golle. İkinci golün iptali ise uzun süre tartışılacak cinsten. VAR hakemi Onur Özütoprak’ın müdahalesi, futbol kamuoyunun gündemine oturacak gibi.
Antalyaspor ise ilk yarıda neredeyse sahada yok gibiydi. İkinci yarıda Güray ve Kaluzunski ile biraz kıpırdanır gibi oldular ama karşılarında sadece bir takım değil, bir “duvar” vardı. Savunmadaki direnç, hücumdaki kararlılık ve kalede güven abidesi Uğurcan Çakır, Emre Belözoğlu’nun öğrencilerinin umutlarını söndürdü.
Antalyaspor mücadeleci bir takım, evet. Ama dün gece onların çabası Trabzonspor’un sistemli ve sabırlı oyununu bozamadı. Futbolun doğasında bazen “çok koşan” değil, “çok sabreden” kazanır. Bu maç da tam olarak öyleydi.
Son düdükle birlikte Trabzonspor sadece puan tablosunda değil, taraftarının kalbinde de moral motivasyon hanesine büyük bir artı yazdırdı. Bu galibiyet, “acaba yeniden mi geliyor?” sorusunu sorduran bir zafer niteliğinde. İstikrar korunursa, sezon sonunda Trabzonspor’un hedeflerine ulaşmaması için hiçbir sebep yok.
Bordo-mavili camia artık yeniden umutlanıyor. Ve o umut, bir şampiyonluk senesinin kokusunu yavaş yavaş tribünlere taşıyor.