Ali Bey rahatladı
Önce milli basketçilerimizi bağrımıza basalım ve onları gönül dolusu tebrik edelim. Başardıkları şey “epik”ti. Almanya ve Almanlıkla ilgisi olmayan bol zenci takviyeli toplama Alman basket takımı karşısında bizim çocuklar tam imparatorluk bakiyesi bir ruhla kenetlenip bizi gururlandırdılar. Galip sayılır bu yolda mağlup. Çok yaşasınlar, alkışlar onlara …
Bu hafta aslında gündem çok yoğun. Son döneme damga vuran Cumhuriyet Savcımız Akın Gürlek’in TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’nu ziyaretinin yankıları sürerken, MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin bu hafta sonu yapılacak Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde tüm ülküdaşlarını Ali Koç’u desteklemeye çağırması “denizler durulmaz dalgalanmadan” misali önümüzdeki günlerin çok hareketli geçeceğine dair alâmetlerdendi.
Ali Bey ve Ailesinin, özellikle dedesi Vehbi Bey’in MHP ile oldukça eski tarihlere dayanan bir hukuku olduğu biliniyor. Ali Bey’in vâki Ankara ziyaretlerinde Devlet Bey’le çektirdiği onlarca fotoğraf var arşivlerde. Mevcut iktidar denkleminin ağırlık merkezi olan ve “derin” refleksleriyle bilinen Devlet Bey’in bu tavrı, müesses nizamın ilk kez bir futbol takımının kongresinde alenen tavır koyması bakımından ehemmiyetli idi.
İktidarın diğer ve büyük ortağının, Gezi Parkı’nda yaşanan olaylarda Aileye ait bir otelin yaralananlara sağladığı sıhhi lojistik destekten dolayı Ali Bey’e serin ve mesafeli olduğu uzun zamandır biliniyordu. Devlet Bey’in bu açılaması ile bu rezervde bir esneme olduğu ve Fenerbahçe’nin özellikle futbol bürokrasisi ve atanmışlardan kaynaklanan şikâyetlerinin devlet katında mâkes bulduğu, bazı şeylerin değişmesine yönelik beklentilerin de bu sayede mümkün olabileceğini düşündürdü kamuoyuna. (Akın Bey’in TFF ziyareti de bu parantezde okunabilir.)
Yurt dışında yayın yapan bazı kanallarda hakkında program yapılan ve bol sıfırlı transferler ve bunların finanse edilmesi konularında devlete bağlı bazı imar şirketleri tarafından al-sat-yeniden al-yeniden sat şeklinde kaynak sağlandığı iddia edilen güzide bir spor kulübümüze yapılan “fevkalade müsaadeye mazhar” uygulamalara diğer yarışmacı kulüpler tarafından uzun zamandır her platformda çeşitli itirazlar gelmekteydi.
Neyse biz dönelim hafta sonu yapılacak kongrede Ali Bey’in zaten yüksek olan tekrar seçilme şansının artmasına. Kulübün mevcut delege yapısı Ali Bey’in en büyük şansı. Uzun zamandır kulüp delege profili sadece laikperest, sol ve sosyal demokrat bir renk taşıyor ve yansıtıyor. Halka açık yayınlanan Yüksek Divan Kurulu Toplantılarında konuşmacıları ve söylediklerini duyduğunuzda bundan kesin olarak emin olabiliyorsunuz. Bu zihniyetin Ali Bey’den başkasına oy vermesi beklenmiyor. Öyle bir dip dalga mümkün değil diğer adaylar hiç heveslenmesinler.
Sadettin Bey’in bahis şirketi ortaklığının UEFA tarafında sıkıntı çıkaracağı ve 3 Temmuz sürecinde sahibi olduğu radyoda Aziz Bey ve kulübün masumiyeti hakkında net yayınlar yapmamasının gündeme getirilmesi de Ali Bey cephesinde memnuniyetle karşılandı. Hâkeza Hakan Bilal Bey’in de 3 Temmuz sürecinde PDY iltisaklı gazetelerde çıkan beyanatları onun nispeten az olan seçilme şansını daha da zayıflattı.
Her ne olursa olsun ve kim seçilirse seçilsin 22 Eylül gününden itibaren Mayıs 2026’da yeni bir kongre konuşulmaya başlanacağı için bu seçimler aslında bir ara istasyon ve kaynayan kazandan basıncı azaltmak için biraz buhar salınmasına yarayacak başka bir şeye değil.
Eylül’ün ortasını ettik. Bol ve bereketli yağmurlara kavuşmak dileğiyle hoşça bakın zâtınıza.
