İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hakan Fidan’ın “Kavga Ettiği” kitap: Yi Jing, Değişim ve Akışın Felsefesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

“Artık ağır çekimde gidiyorum, çünkü onunla kavga ediyorum biraz.”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu cümlesi, gündelik bir diplomasi notundan ziyade, derin bir entelektüel uğraşın ipucuydu. Bahsettiği eser, Çin düşüncesinin en eski ve en karmaşık metinlerinden Yi Jing — Değişimler kitabıydı.

Üç bin yıldır Doğu’nun zihinsel damarlarında dolaşan bu kitap, bugün artık Türkçede. Elips Kitap tarafından yayımlanan çeviri, yalnızca felsefi bir metni değil, insanlık tarihinin “düşünceyle akış” arasındaki en eski mücadelesini de Türk okuruna sunuyor.

BİR KİTAPTAN FAZLASI: ÇİN DÜŞÜNCESİNİN OMURGASI

Yi Jing (I Ching olarak da bilinir), Çin uygarlığının zihinsel temelini oluşturan metinlerden biridir. M.Ö. 1150’lerde anonim biçimde kaleme alınan kitap, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki değişim yasalarını, insanın kaderle ilişkisini ve olayların görünmeyen düzenini anlamaya çalışır.

Bu yönüyle Yi Jing, bir kehanet kitabı değil, daha çok bir kozmos çözümleme aracıdır. İçindeki trigramlar ve heksagramlar, evrendeki denge ve dönüşüm ilkelerini temsil eder. Çinli bilgelere göre her olay, bir diğerine görünmez bağlarla bağlıdır; hiçbir şey tesadüf değildir, ancak hiçbir şeyin nedeni de bütünüyle açıklanamaz.

NEDENSELLİĞE BAŞKALDIRI

Yi Jing’in en çarpıcı yönü, nedenselliğe meydan okumasıdır.

Batı düşüncesinin “her etkinin bir nedeni vardır” dogmasına karşılık, Yi Jing “her olay bir akışın parçasıdır” der. Bu, Gazâlî’nin nedensellik eleştirisini, İbn Arabî’nin varlık birliği anlayışını ve günümüz kuantum fiziğinin “olasılık dalgası” fikrini çağrıştırır.

Çinli bilgelere göre evren, bir neden-sonuç zincirinden değil, karşıtların uyumundan (Yin ve Yang) doğar. Bir olayın anlamı, kendi iç nedeninde değil, bütüne yaptığı katkıda saklıdır.

Batı’nın analitik zekâsı parçalar arasında ilişki ararken, Doğu’nun sembolik zekâsı bütünü sezgisel olarak kavramaya çalışır. Yi Jing bu farkın kitabıdır.

DOĞU İLE BATI ARASINDA BİR KÖPRÜ

Kitabın Batı dünyasına açılan kapısı, Alman sinolog Richard Wilhelm oldu. 1920’lerde Çin’de 25 yıl geçiren Wilhelm, Yi Jing’i Almancaya çevirdi. Bu çeviri, yalnızca bir dil aktarımı değil, bir kültür tercümesiydi.

Wilhelm’in yakın dostu Carl Gustav Jung, çevirinin önsözünde Yi Jing’e olan hayranlığını dile getirir. Jung’un “senkronizasyon” kavramı — yani görünüşte tesadüfi ama anlamlı olayların uyumu — doğrudan Yi Jing’den esinlenmiştir. Jung, bu kavramla doğa yasalarını sadece nedensellikle değil, anlam ilişkileriyle de açıklamaya çalışır.

Jung’un bu ilgisi, aslında Batı’nın Doğu düşüncesine yönelişinin de başlangıcıydı. Zira Yi Jing, insanın yalnız akılla değil, bilinçaltıyla da dünyayı okuyabileceğini öğütlüyordu.

FİDAN VE DEĞİŞİMLE KAVGA

Hakan Fidan’ın “onunla kavga ediyorum” sözündeki ironik derinlik, tam da bu noktada anlam kazanıyor.

Diplomasi, doğası gereği “öngörü” üzerine kuruludur; devlet aklı, neden-sonuç zincirine, hesaplanabilir olasılıklara dayanır. Oysa Yi Jing’in sunduğu evrende bu zincir sürekli kırılır; hiçbir olay tamamen öngörülemez.

Belki de Fidan’ın “kavgası”, akılla sezgi, analizle öngörü, statik stratejiyle dinamik değişim arasındaki çatışmadır. Bu anlamda Yi Jing, yalnızca bir bilgelik kitabı değil, modern diplomasinin bilinçaltına yöneltilmiş bir sorudur:

“Gerçek güç, değişimi kontrol etmekte mi, yoksa onunla uyumlanmakta mı yatar?”

MODERN DÜNYADA KADİM BİR UYARI

Bugünün dünyasında — algoritmaların, veri analizlerinin, yapay zekâ tahminlerinin belirlediği bir çağda — Yi Jing’in uyarısı neredeyse peygamberce:

Hiçbir veri, hiçbir sistem, hiçbir analiz, akışın kendisini tam olarak öngöremez.

Kuantum fiziğinin belirsizlik ilkesiyle, Doğu’nun “değişim yasası” neredeyse aynı şeyi söyler: Evren, sabit değil, akışkandır. İnsan, bu akışı anlamaya çalıştıkça, kendini değiştirir.

Yi Jing, tam da bu nedenle bir “kader kitabı” değil, bir “denge öğretisi”dir.

TÜRKÇEYE ÇEVİRİNİN ZİHİNSEL ANLAMI

Yi Jing’in nihayet Elips Yayınları tarafından Türkçeye çevrilmiş olması, yalnızca edebi bir olay değil, kültürel bir kazanımdır.

Türkiye’nin tarihsel olarak hem Doğu hem Batı arasında konumlanmış kimliği düşünüldüğünde, bu kitap bizim için bir aynadır.

Batı’nın nedensellik ve rasyonaliteye dayalı bilimsel diliyle; Doğu’nun sezgiye, akışa ve sembollere dayalı düşünme biçimi, bugün Türk zihninde iç içedir. Yi Jing’in Türkçede yankılanması, bu iki dünya arasındaki entelektüel köprüyü yeniden kurma fırsatıdır.

ANLAM ARAYIŞI ÇAĞINDA Yİ JİNG

Bugün insanlık, teknolojik hızın getirdiği anlam boşluğuyla yüz yüze. Her şey ölçülebilir hale geldi, ama anlamın kendisi kayboldu.

Yi Jing’in sunduğu felsefe ise tam tersi: Ölçülemez olanın içinde anlam vardır.

Bu metin, hızın değil, ritmin kitabıdır. Değişimin değil, değişimle uyumun öğretisidir.

DEĞİŞİMLE DANS ETMEK

Hakan Fidan’ın başucu kitabı olarak Yi Jing’in anılması, sembolik açıdan da çarpıcı. Türkiye’nin değişen dış politik yönelimleri, yeni güç merkezleriyle kurduğu ilişkiler, dünyayı “akış” içinde okuma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.

Belki de bu kitap, yalnızca bir felsefi okuma değil, bir diplomatik sezgi arayışıdır.

Çünkü bazen devletler de tıpkı bireyler gibi, değişimle kavga etmek yerine, onunla dans etmeyi öğrenmek zorunda kalırlar.

Yi Jing’in öğrettiği en sade gerçek belki de budur:

“Akışa direnmek, kendine direnmektir. Akışı okumaksa, bilgeliktir.”

NOT: Bu güzel ve seçkin eseri Türkçe’ye kazandırarak kitap okurlarının dünyasına armağan eden Elips Yayınları’nın sahibi Sayın Yasin Topaloğlu’na da gönülden teşekkür ederim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...