İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İşletme kapanışında devreden KDV

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

GİRİŞ

 

Katma Değer Vergisi (KDV), işletmeler açısından hem bir maliyet hem de likidite yönetim aracı olabiliyor. Normal şartlarda KDV mükellefleri, satın aldıkları mal veya hizmetler nedeniyle ödedikleri vergiyi (“yüklenilen KDV”) satışları üzerinden hesaplanan vergiden indirebiliyor. Ancak satışların yetersiz olması, vergi oranı değişiklikleri ya da iade-işlem yapılamayan dönemlerde bu indirilemeyen KDV tutarı “devreden KDV” olarak sonraki dönemlere aktarılıyor.

 

Bu sistem, faaliyet devam ederken işletmeye nakit akışı sağlar. Fakat — işletme faaliyetini sona erdirirse — devreden KDV’nin hukuki ve ekonomik akıbeti tartışmalı hâle geliyor.

Son dönemde yayımlanan bir yazıda belirtildiği gibi, faaliyeti sona eren işletmelerde devreden KDV’nin iadesi ya da devri konusunda KDV Kanunu’nun 29/2. maddesi açık sınır çiziyor.

 

Bugünkü yazımda:

 

Devreden KDV’nin ne olduğu özetlenecek,

Faaliyet sona erince ne oluyor sorusu incelenecek,

2024–2025’te yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ışığında pratik sorunlar ve çözümler tartışılacak.

 

1. DEVREDEN KDV NEDİR NEDEN OLUŞUR?

 

Temel Mekanizma

 

Bir işletme, faaliyet kapsamında mal ya da hizmet satın alır.

Bu alışlara dair faturalarda gösterilen KDV, yüklenilen KDV’dir.

Aynı dönemde yapılan satışlara ait KDV (hesaplanan KDV), yüklenilen KDV’den düşük olabilir.

Bu durumda, indirim yoluyla kapatılamayan yüklenilen KDV, “devreden KDV” hesabında taşınır.

Yeni dönemde hesaplanan KDV oluşursa, devreden kısmı bu hesaplanan KDV’den düşmek suretiyle nakit veya mahsup yoluyla kullanılabilir.

 

Neden Devreden KDV Birikiyor?

 

Satış hacminin düşük olması (talep daralması).

İndirimli KDV oranı uygulamaları — özellikle %1, %8 gibi düşük oranlı teslim ve hizmetlerde.

Maliyetlerin (hammadde, enerji, kira vb.) artması, satış fiyatlarının yeterli artamaması.

İhracat veya iade alınan ürünlerin KDV iadesine konu olmaması veya iade sürecinin yavaş işlemesi.

 

Sonuç: Devreden KDV, işletme için nakit akışı avantajı sağlarken, uzun vadede yük haline dönüşebilir.

 

2. FAALİYETİ SONA ERDİREN İŞLETMELERDE DEVREDEN KDV’NİN HUKUKİ DURUMU

 

2.1. KDV Kanunu 29. madde ve 29/2 fıkrası

 

3065 s. KDV Kanunu’nun 29. maddesi, yüklenilen KDV’nin indirilmesini düzenler. İndirilemeyen kısmın devri mümkündür.

Ancak 29/2 fıkrası, ticari faaliyeti sona erdiren, işi bırakan mükellefler açısından devreden KDV’nin iadesi ya da devri konusunda sınırlar koyar. Yani faaliyet kapandığında, devreden KDV otomatik olarak devredilemez

 

Bu düzenleme, işletme kapanışında devreden KDV’nin yeni bir işletmeye geçişini ya da iadesini engeller.

 

2.2. Uygulamada Ne Oluyor?

 

Vergi daireleri ve mahkeme kararları: Faaliyet terk edilip mükellefiyet kapatılan şirketlerde, devreden KDV’nin yeni bir faaliyette kullanımı kabul edilmiyor.

 

Aynı zamanda, devreden KDV iadesi de mümkün değil; çünkü Kanun iade hakkı veren işlemleri tek tek sayıyor, faaliyet terki bu sayıda yer almıyor.

 

Sonuç: Devreden KDV ne iade ediliyor, ne yeni bir mükellefe devredilebiliyor — adeta “yok oluyor”.

 

2.3. Mali Tabloya Etkisi

 

Faaliyet kapandığında devreden KDV tutarı, işletmenin aktif bir varlığı değil; idare karşısında geçersiz bir talep hâline geliyor. Dolayısıyla kapanış bilançosu ve vergi hesaplarında, bu KDV tutarı ne alacak ne de gider olarak dikkate alınabiliyor.

 

Bazı özel durumlarda, gider/maliyet yazma önerileri olsa da, genel kabul görmemektedir.

 

3. 2024 SONRASI MEVZUATTAKİ YENİLİKLER: DEVREDEN KDV ÜZERİNE YENİ KURALLAR

 

2024 yılında çıkarılan 7524 sayılı Kanun ile KDV mevzuatında devreden KDV’yi ilgilendiren önemli düzenlemeler getirildi.

 

3.1. Devreden KDV’nin 5 Yıllık İndirim Süresi

 

Kanun ile birlikte, yüklenilen KDV’nin indirim yoluyla mahsup edilmesi hakkı beş takvim yılı ile sınırlandı.

Bu süreyi aşan devreden KDV tutarları indirim hesabından çıkarılacak ve özel hesaba aktarılacak.

Aktarılan tutar, mükellef talep ederse ve vergi incelemesinden geçerse — incelemenin tamamlandığı dönemin kurum/gelir vergisi matrahında gider olarak yazılabilecek.

 

3.2. Devir, Bölünme, Tür Değişikliği Hallerinde İnceleme Şartı

 

7524 Kanun ile birlikte; birleşme, devir, bölünme ya da tür değişikliği sonucu devreden KDV’nin devralan şirket tarafından indirime konu edilebilmesi, vergi incelemesine bağlandı. Yani tek başına devir işlemi devreden KDV’nin devri için yeterli değil.

 

Bu düzenleme, yasa dışı, haksız veya belge düzeni bozuk devredilen KDV’lerin kontrolsüz kullanılmasını önlemeyi amaçlıyor.

 

3.3. Halihazırda Faaliyetini Sona Erdiren Mükellefler İçin Sonuç

 

Bu değişikliklerle:

 

Faaliyetini sonlandıran işletmelerin devreden KDV tutarları hâlâ iade veya devredilemez. 7524’ün yürürlüğe girmesiyle bu hüküm daha da netleşmiş durumda.

5 yıllık indirimsizlik sınırı nedeniyle, kapanan bir işletmede devreden KDV’nin kullanılabileceği bir gelecek görünmüyor.

 

 

4. NEDEN BU SİSTEM: İDARENİN ARKA PLANI

 

Bu sert düzenlemenin temel gerekçeleri şunlardır:

 

Devreden KDV’nin uzun yıllar boyunca birikerek KDV iadesi baskısı yaratması,

Özellikle indirimli orana tabi işlemlerde mükelleflerin yüklenilen KDV-iade sürecini manipüle etmesi,

Birleşme, devir, tür değişikliği gibi işlemler sırasında haksız KDV indiriminin önlenmesi ihtiyacı.

 

Sonuç: Devreden KDV, yalnızca aktif ve düzenli faaliyet gösteren işletmelerin bir avantajı olarak görülüyor; kapanan veya yapısı değişen işletmeler için bu avantaj ortadan kaldırılıyor.

 

5. SORUNLAR VE ELEŞTİRİLER

 

5.1. Likidite Krizi Riski

 

Faaliyetine devam etmekte zorlanan — özellikle daralan talep, yüksek stok, indirimli KDV oranı olan sektörlerde — işletmeler önce devreden KDV biriktiriyor. Ardından, faaliyet sona erdiğinde bu KDV “yok sayılıyor.” Bu durum küçük ve orta ölçekli işletmeler için nispeten ağır likidite kaybı anlamına geliyor.

 

5.2. Haksız Rekabet ve Eşitsizlik

 

Faaliyetine devam eden işletmeler bu devreden KDV avantajını kullanırken, kapananlar ya yeni kurduklarında ya da başka sektöre geçtiklerinde bu avantajdan yoksun kalıyor. Bu da vergi ve rekabet eşitsizliği doğuruyor.

 

5.3. Yeniden Başlama Durumunda Sıkıntı

 

Bazı mükellefler, faaliyeti bırakıp bir süre sonra aynı sektör veya farklı sektör adıyla yeniden faaliyete başlamayı planlıyor. Ancak mevzuata göre — özellikle terk ve yeniden kayıt arasında süre geçtiyse — önceki devreden KDV indirimi yeni dönemde kullanılamıyor.

 

5.4. Öngörülebilirlik ve Planlama Güvensizliği

5 yıllık sınır, özel hesaba alma, vergi incelemesi gibi uygulamalar, işletmenin uzun vadeli nakit planlamasını güçleştiriyor.

 

6. OLASI ÇÖZÜM YOLLARI VE ÖNERİLER

 

Devreden KDV’nin “İade” Mekanizmasına Dahil Edilmesi

 

Faaliyeti sona eren işletmelerin devreden KDV’si, iade hakkı doğuracak işlemlerde (ihraç, iade, yatırım indirimi vb.) değerlendirilmelidir. Bu sayede işletme kapanışı, vergi yükü değil, likiditeyi koruma vesilesi olur.

 

Özel Hesap Modelinin Yeniden Düzenlenmesi

 

5 yıllık sınır ve özel hesaba alma modeli yerine, sınırsız kullanım ya da uzun vadeli mahsup hakkı tanınmalıdır. Özellikle pandemi, kriz dönemlerinde devreden KDV’nin işletmeye nefes aldırdığı dikkate alınmalı.

 

Devir/Bölünme/Tür Değişikliğinde Devreden KDV’nin Otomatik Devri + Denetim

 

Devreden KDV’nin devri, vergi incelemesi şartıyla makul, ancak süreç şeffaf ve hızlı olmalı. Belirsizlik, yatırım ve birleşme kararlarını olumsuz etkiliyor.

 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler için Kolaylaştırma

 

KOBİ statüsündeki işletmeler için özel “devreden KDV iadesi/mahsubu” mekanizması geliştirilmeli. Bu işletmeler devreden KDV’yi aktif kullanamazsa iflas riskiyle karşılaşabiliyor.

 

6.5. Düzenleyici ve Mevzuat Reformu

 

Vergi otoritesi ile iş dünyası temsilcileri arasında, devreden KDV’nin sürdürülebilir kullanımına yönelik geniş katılımlı bir çalışma başlatılmalı.

 

SONUÇ

 

Katma Değer Vergisi sistemi, ekonomide nakit akışı ve maliyet kontrolü açısından işletmelere büyük esneklik sağlamıştır. Ancak, faaliyet sona erdirildiğinde veya işletme yapısı değiştirildiğinde, devreden KDV birikimi adeta “boşa giden likidite” haline dönüşmektedir.

2024–2025’te yapılan mevzuat değişiklikleri bu durumu daha da netleştirmiş; devreden KDV yalnızca aktif ve sürekli faaliyet gösteren işletmelere avantaj sağlamaya devam etmektedir.

 

Ancak bu yaklaşım, ekonomi bakımından kriz dönemlerinde ve daralan pazarlarda faaliyetini bırakmak zorunda kalan işletmelere ağır vergi yükü bırakmaktadır.

 

Bu tablo, yalnızca işletmeleri değil; genel ekonomik dengeleri, istihdamı, yatırımları ve üretimi de tehdit eder.

Bu nedenle, devreden KDV konusundaki mevcut kısıtlamaların yeniden gözden geçirilmesi; Türkiye ekonomisi ve vergi adaleti açısından stratejik öneme sahip olduğunu hatırlatalım…

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...