İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ALMANYA'NIN SOYKIRIM KONUSUNDA LAFI OLAMAZ!

YAYINLAMA:

Size Almanya'nın hali hazırda hala tazminat ödemeye yanaşmadığı ve açıkca sömürgecilik döneminde Afrika'da soykırım suçu işlediği bilgisini sunmak isterim:

Herero ve Namaka Soykırımı ya da Namibya Soykırımı (Almanca Aufstand der Herero und Nama «Herero ve Nama Başkaldırısı»), Afrika Talanı sırasında Alman Güneybatı Afrikası'nda (günümüzdeki Namibya'da) 1904-1907 yıllarında Almanlar tarafından yerli Bantu halklarından Hererolara ve Hotanto halklarından Namala-ra karşı girişilen soykırım. 12 Ocak 1904'te, Samuel Maharero idaresindeki Hererolar halkı Alman sömürge idaresine isyan etti. Ağustosta, Alman Generali Lothar von Trotha Waterberg Savaşı’nda isyancıları yenerek aileleriyle birlikte bölgeden Omaheke çölüne sürdü. Ekimde ise bölgedeki bir başka halk olan Namalar da isyan ettiler. Almanlar onlara da aynı şekilde davranarak 65,000 Herero'yu (toplam nüfuslarının %80) ve 10,000 Nama'yı (toplam nüfuslarının %50) yok ettiler.

Katliamda en çok kullanılan yöntem ise asileri çöle sürüp orada susuzluktan ya da önceden zehirlenmiş içme suları ile öldürmekti.

1985'te, BM'nin Whitaker Raporu’nda Almanların Herero ve Namalara Guney-Batı Afrika ya da şimdiki adıyla Namibya'da gerçekleşen bu olayları 20 yy.'da gerçekleştirilen ilk soykırım hareketi olarak değerlendirmiştir.[1][2][3][4][5] Alman Hükümeti Yardım Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, 2004'te şöyle bir demeç vermiştir: "Almanlar olarak biz bu olaylardaki tarihi sorumluluklarımızı ve hatalarımızı kabul ediyoruz." Alman devleti kurtulan kurbanların evlatlarına tazminat ödenmesinin söz konusu olmadığını açıkladı.[6]

Yale Üniversitesi'nden soykırım tarihçisi Benjamin Madley'e göre, Güneybatı Afrika'daki Herero Soykırımı birçok yönden Amerika'daki Yuki Soykırımı ile Avustralya'daki Tasmanya Soykırımına benzemektedir.[7] Her üçünde de kendini humaninsan») olarak vasıflandıran birçok Beyaz yerleşimci tarafından yerliler subhuman («insan-altı, alt-insan : insan olmayan, insanla aynı kategoride bulunmayan, insandan daha aşağıda bulunan») olarak görülmüştür.[

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...