İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ZEKÂT VE ELON MUSK

YAYINLAMA:

Son birkaç ayda varsıl karşıtlığıyla dikkat çeken bir söylem biçimi belirdi. Önce IMF (Uluslararası Para Fonu) Başkanı, Jeff Bezos’un uzay turizmi çabaları ve serveti ilişkisinden yoksulluğun giderilmesine dönük eleştirel de olan bir söylemde bulundu. Geçtiğimiz gün de WFP (Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı) Başkanı, Elon Musk’ı hedef aldı.

Musk’ın servetinin yüzde 2’siyle dünyada açlığın ortadan kaldırılabileceğini ifade etti. Musk da gerçekten mümkünse tüm varlığını bunun için kullanacağını söyleyerek mukabele etti.

Evet, gerçekten mümkün ama sadece Elon Musk’la değil. Onun gibi başka varsıllar da var ve zekât da bunun mümkün olması orada. Zekât, yüce adaletin bir kısmının insan eline transfer edildiği bir ibadettir.

Tek başına Bezos’un zekâtı, mesela, Afganistan’ın milli gelirini ikiye katlamaya yeter. Hatta dünyanın ilk üç zengininin toplam zekâtı milli gelir sıralamasında en alttaki 60 ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasından daha büyüktür.

Fakat zekâtı fakir perspektifinden ele almak problemli bir yaklaşımdır. Fakir ajitasyonu Katolik bir tarzdır. Ve son dönemde İslam adına konuşanların bu tarafa konumlandığı bir söylem geliştiği söylenebilir. Zavallı bir söylem biçimi… Hatta zekâtın ibadet olmaklığını ikinci plana itip pozitif dışsallığı üzerine söylem kurarak muhtaçların içinden çıkılmaz bir psikolojiye itilmesi…

Çünkü muhtaçlar (7+1 kategori) zekât almak için baskı yapamaz. Hem muhtaçlar öfkelendirilip bu öfke “sistematik biçimde” varsıllara yönlendirilmemelidir. Bahsettiğimiz başkanların söylemleri bu amaca hizmet eder. Dünyayı anarko-kapitalizme hazırlayan bu çıkışları masum görmek saflık olur.

Aslında zekâtın, varsılı kendilerine doğrultulması her zaman mümkün olsun tepkiyi sönümlemek gibi ikinci bir rolü de vardır. Son dönemde yükselen analitik bakış açısından yoksun tek taraflı değerlendirmelerdense meselenin her yönünü kavramak gerekir.

Bezos, Musk ya da diğerleri yüzde 2,5 zekât vermişse her türlü çıkışa verebilecekleri bir cevapları vardır. Daha fazlası mümkündür ama yüzde 2,5’ta kalmak istiyorlarsa mesele bitmiştir. Üzerlerine düşeni yapıp korunaklı alana geçmişlerdir.

Zekât böylece anarko-kapitalizmden sakındırmak bakımından tek yönlü fakir ajitasyonu etrafında sığ görülüp geçilemez. Varsılın da yoksul gibi yegâne güvencesidir.

Zekâtın olmadığı bir yapıda öfke, hakkı olmadığı halde varsılın her şeyine göz dikebilir. Çünkü varsıllığın adaleti insan eliyle kurulamaz. Tanrının çizdiği bir sınırdan başka yolu yoktur.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...