İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SAVAŞLAR EŞLİĞİNDE "YENİ DÜNYA DÜZENİ"

YAYINLAMA:

Arap Baharı ile başlayan “Yeni Dünya Düzeni” stratejisi şimdi İsrail-İran Savaşı’na dayandı.

Arada detay niteliğinde fazlasıyla sorun başlığı ile yüzleşti elbette coğrafyadaki ülkeler. Türkiye de bu hengâmeden payına düşeni fazlasıyla alsa da köklü devlet anlayışı ve Anadolu Ruhunu kaybetmeyen insanı sayesinde her zorluğu daha da kenetlenerek bertaraf etmeyi başardı.

Uzun zamandır havadan aldığımız İsrail-İran gerginliğinin kokusu sonunda acı bir şekilde patlak verdi. İran menşeli Hamas, bir anda savaş niteliğindeki saldırılarılarıyla İsrailli sivilleri hedef aldı. Bu saldırılar sonrasında da İsrail savaş ilan etti. Her iki taraftan binlerce ölü, binlerce yaralı, yüzbinlerce gözyaşı ve travma! Ve nereye kadar tırmanacağı kestirilemeyen bir savaş ilanı!

Buraya kadar yazdıklarıma hepimiz vakıfız önemli olan bundan sonraki süreci doğru okumak ve Türkiye’nin kendisiyle birlikte sivillerin de menfaatlerini koruması…

Evet “Yeni Dünya Düzeni” dediğimiz şeyin doğmasına az bir vakit kaldığı için sancılar giderek sıklaşıyor ve şiddetini arttırıyor. Yakın geçmişte kaleme aldığım bir yazımda; ‘dünya her yüz yılda bir “iyilerin ve kötülerin” savaşını yaşıyor. Bu savaşlarda canlı cansız pek çok kayıp veriliyor. Böylesi durumlarda iyiler daha sıkı sarılmalı, kendine ve kendinden olana ki iyilik galip gelsin…’ demiştim.

Dünya ortalama yüz yılda bir sorunlar ve savaşlar eşliğinde yeni bir eşikten geçiyor ve bu eşik; yeni sınırları, yeni yönetim tarzlarını, yeni liderleri, yeni yaklaşımları sunuyor insanlığa.

Son yıllarda Avrupa ve ABD merkezli başlıklar miadını doldurmaya başladığı için pek çok nokta “test uygulamaları” için kullanılır olmuştu. Ukrayna, Afganistan, Suriye, Irak ve nicesiyle AB ve ABD deneme yapar olmuştu zaten.

Elde ettikleri veriler doğrultusunda da NATO, AB, BM benzeri bileşen oluşumlarını revize edecekler ve belki de yeni yeni bileşenlerini inşa edecekler elbette fakat olay bu kadar basit değil.

Bu revize ve inşa sürecinde Ortadoğu’da da kartlar yeniden açılacak! Sınırlar, dengeler, yönetimler, ittifaklar, isimler revize-inşa edilecek.

Velhasıl-ı kelam önümüzdeki sürece dair gördüklerimi dilerseniz kısa bir özetle aktarayım:

Her anlamda zirveyi yakalayan dünya standartları giderek gerileyecek çünkü her şey ve herkes tüketim çılgınlığıyla çığırından çıkmış durumda bu sebepten kaynaklar talebi karşılayamıyor artık…

Irak’ı komple etkisi altına alan İran(Şii) gücü etkisini kaybedecek ve Irak’ta İran’a hizmet eden siyaset, bürokrasi, diplomasi, sivil toplum kuruluşu, iş dünyasına ait isimler komple bertaraf edilebilir… Son yıllarda sıklıkla konuştuğumuz Irak’ın bölünme projesi hayata geçebilir… Suriye ve Irak tek parça düşünülüp her iki ülkeden parçalar birleştirilerek yeni yeni özerklikler oluşturulabilir… Irak Bölgesel Kürt Yönetimi iki parçaya ayrılabilir… İran’ın coğrafyadaki etkisini önlemek için girişimlerin şiddeti arttırılabilir… Körfez ülkeleri olaya Fransız kalabilir…

Özetle önümüzde zorlu bir süreç var ve bu sürecin ne kadar süreceğini kimseler tam olarak kestiremiyor. Türkiye, Ukrayna-Rusya Savaşındaki tutumu ile bölgede ve dünyada önemli bir denge-uzlaşı-barış duruşu sergilemeye devam ederken tahmin ediyorum ki, Irak-Suriye-Filistin-İsrail-İran sahasında da aynı diplomatik kararlılığı sergileyecek.

Türkiye açısından önemli bir başlık daha var; Suriye ve Iraklı Türkmenler. Bunca hengamede Türkiye’yi gönül kıblesine oturtan Türkmenlerin “Yeni Dünya Düzeninde” nerede, nasıl, kimlerle yol alması gerektiği de elbette unutulmayacaktır. Aslına bakarsanız sadece Türkmenler de değil komple Ortadoğu insanı “Erdoğanlı Türkiye’yi” güvenli liman olarak görüyor. Önümüzdeki aylarda Bağdat ve Erbil’e bir ziyaret gerçekleştirmesi beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geçtiğimiz hafta Ankara’da desteğini belirten Iraklı siyasi temsilcilerde mevcut Ortadoğu şartlarında Türkiye’yi güvenli dağ olarak görüyor.

Son cümle olarak şunu söylemek gerekiyor; Hz.NUH’un Gemisi yine yeniden Türkiye üzerinden inşa edilecek insanlığın huzuru adına…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...