İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

PEKİ TÜRKİYE'DE DARBECİLER HEP BÖYLE KURTULACAK MI?

YAYINLAMA:

Yargıtay Ergenekon davasında 9 yıldan sonra kararı bozdu ve doğru bir iş yaptı. Çünkü gerçekten seçilmiş bir hükümeti zorla görevden uzaklaştırmaya yönelik bir çaba olan Ergenekon Gülenciler’in elinde dejenere edildi, olayı terör örgütü faaliyetine soktular, bir sürü değerli ve suçsuz insan hapislere atıldı ve sonuç da çöple saman karıştırılarak tam bir rezalet yaşandı. Yargıtay bu rezaleti ve keşmekeşi durdurdu. Ama gerçekten hak yerini buldu mu? İşte o şüpheli… Evet Gülen teşkilatı, diğer dini hassasiyetleri yüksek gruplar gibi 28 Şubat sürecinde çok ağır darbeler aldılar. Sivil-Asker koalisyonu bu insanlara çok çektirdi, büyük haksızlıklar yapıldı ve kitleler mağdur edildi. Buna bu satırları yazan kişide bu mağdurların arasında. Ama olay bir kan davası ve hatta haksızlıkların düzeltilmesi bile değil. Çünkü olan oldu ve kimse bu kötü günleri ve kişisel felaketleri düzeltemez. Olan oldu bir kere. Burada önemli şey bir daha birilerinin hak tarafından seçilmiş bir hükümeti al aşağı etmeye cesaret bile edemeyeceği bir ders vermek. Yani darbeyi alışkanlık haline getirmiş birilerinin artık bu işlerin cezasız kalmayacağını bilmeleri gerek. Yıllardır bir elit kesim Türkiye’yi yönetti ve ciddi bir sömürü düzeni kuruldu. Ülke halkının yüzde 30’unu bile temsil etmeyen bir azınlık “bunlar ülke yönetimi bilmez, bunların ağzı çorba kokar, bu çarıklılara ülke teslim edilemez” deyip Türkiye’yi yönettiler. Ama bu iş 1995 de rahmetli Erbakan Hocamızla başlayan bir milli silkiniş hareketi ile bugünlere geldi.

Millet 2002 de Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti’yi yönetime getirdi. Ama o meşhur elitler yine sahnedeydi. Yine askerleri çomaklayıp darbe kışkırtıcılığı yaptılar. İşte 2004’de Ergenekon denilen olay böyle şekillendi. Asker yine bildiğini okuyordu ve 2007’de e-muhtıra ile her şey su yüzüne çıktı. Bu darbede yalnız savuşturulmadı aynı zamanda halk ilk defa kendi oyuna sahip çıkıp AK Partiyi ezici bir çoğunlukla iktidara getirdi ve askeri de kışlasına gönderdi…İşte bu tarihten sonra darbe yapanların cezalandırılması yerine 28 Şubat intikamı peşinde koşanlar sahneye çıktı ve olay çığırından çıktı. Çöp, saman karıştı, olaylarla alakası olan olmayan kendilerini hapislerde buldu. Şimdi görülüyor ki Gülen teşkilatı tamamen olayları çarpıtarak işi dejenere etti. En olmadık insanlar, Prof. Mehmet Haberal gibi dünya çapında ilim adamları hapsi boyladı. İnsanlar mağdur edildi. Neticede Ergenekon anlamsız bir şekilde sulandırıldı ve bir darbe davası yerine terör örgütü davasına dönüştü… İşte Yargıtay kararı bu büyük yanlışı ve ayıbı düzeltiyor… Ama bu demek değil ki birileri darbe yapmaya kalksın ve bu iş yanlarına kar kalsın… Darbe yapanlar mutlaka yakalanmalı, hesap vermeli ve hak ettikleri cezaları çekmeliler. Yoksa hep aynı filmi seyrederiz. Bu gün bile hala halkın kendini idare etmesini hazmedemeyen elitler yine askerleri kaşıyor Amerika da da birileri bunlara alkış tutuyor. Bu daha ne kadar sürecek?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...