YILIN FİLMİ DEMEK İÇİN BİRAZ ERKEN Mİ?
Oscar ödüllü Pixar filmi Inside Out, 9 yıl aradan sonra tekrar bomba etkisi yarattı. Bu bombanın etkisini size şöyle anlatayım; bu hafta vizyona giren rakiplerinden kendi hasılatına en yakın hasılat yapan Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç (Bad Boys: Ride or Die) filmi 33 milyon dolar. Yani neredeyse 5 katına yakın bir hasılattan bahsediyoruz… Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yılın en iyi hasılat açılışı yaptığı ortada, Barbie’den beri böyle bir açılışa şahit olmamıştık. Tam 9 yıl sonra bir animasyon devam filmi gelir; milyonlarca dolarlık aktörlerin oyunculuğu, yüzlerce dolar harcanan senaryolar, bütün o teknik ekipmanlar, aklıma gelmeyen onlarca küçük detay… Hepsini ezer geçer. Sinemanın güzelliği de işte burada başlıyor...
KORKU & CROWE
Genelde huyumdur; sevebileceğim ya da ilgimi çeken film sayısı az ise ‘bu hafta vizyon biraz boş’ derim. Ama bu hafta gerçekten boş, sadece 3 yeni film vizyona giriyor ülkemizde. O 3 filmden biri ülkemiz magazininde de sık sık yer alan Russell Crowe’un baş rolü üstelendiği bir korku filmi: The Exorcism. Eşini kaybeden ve yeniden oyunculuk kariyerine dönen Anthony, bir korku filminin başrolüne seçilir. Çekimler boyunca yaşadığı korkutucu ve sıra dışı değişimle Anthony’nin başına gelenleri izlediğimiz filmin senaryosu Joshua John Miller’a ait. Benim bu hafta en çok merak ettiğim film: Sayara. Can Evrenol’un hem yönetmen hem senarist koltuğunda oturduğu filmin başrolünde Duygu Kocabıyık, Emre Kızılırmak ve Özgül Koşar’ı izliyoruz. Kız kardeşi bir arkadaş grubu tarafından öldürüldükten sonra intikam hırsı ile dolan Sayara’nın öyküsü prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirmişti. Ardından Cannes Film Festivali’nde de gösterilmişti. Ve son olarak Tom Hardy’li, Austin Butler’lı The Bikeriders. Jeff Nichols yöentmenliğinde çekilen film, orta batılı motosiklet kulübü Vandals’ın yükselişini konu ediyor. Vandals’ın bir motosiklet kulübünden zamanla kötü niyetli bir çeteye nasıl dönüştüğünü izliyoruz.
98 GAZİ KOŞUSU
1927’den beri her yıl at yarışı severleri hipodromda buluşturan Gazi Koşusu bu yıl 30 Haziran’da gerçekleşecek. Veliefendi Hipodromu’nda izleyeceğimiz yarış, Türk at biniciliğinin en büyük etkinliği. Ayrıca Türk sporunda Atatürk adına gerçekleştirilen en eski yarış. Bu yarışın meraklıları zaten vereceğim küçük bilgilerden haberdarlardır ama ilk kez bu yıl gitmeyi düşünenler için önemli detaylar olacaktır. Öncelikle bilet hipodrom girişinden alınıyor. Ücretler cüzi, herkesin bütçesine uygun olacak şekilde belirleniyor. Ayrıca sınırlı bir bilet sayısı yok, kapasitesi itibariyle gelmek
isteyen herkesin davetli olduğu bir yarış. Ancak önemli bir detay var; herkesin erişebileceği bir yarış olması yarış saatinden çok önce orada olmanızı, böylece güzel bir koltuktan yarışı izlemenizi gerektiriyor. Geçen senenin birincisi Urfa Aslanı Mehmet Kaya olmuştu, bakalım bu sene kim olacak? 30 Haziran Pazar günü saat 17:15’te başlayacak yarış için erkenden gidip, sıraya girmeyi ve bir de dürbünlerinizi unutmayın.
