İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

HAREKETİN LİDERİ ERDOĞAN, GERİSİ..

YAYINLAMA:

2013 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye’de bir devrim gerçekleşti ve ülkenin siyasi sistemi tamamen değişti. Ama bunu sevgili başbakanımız da dâhil olmak üzere birçokları anlamamış gözüküyor. Halkın çoğunluğu doğal liderleri kabul ettikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtikleri zaman bir “başkan” seçtiklerini gayet iyi biliyorlardı. Ve eninde sonunda bunun bir yasal zemine oturulması gerektiğini de herkes gayet iyi biliyordu. Cumhurbaşkanımız AK Parti genel başkanlığından ayrılırken Ahmet Davutoğlu’nu parti başkanlığı için aday gösterdiğinde “güçlü cumhurbaşkanı, güçlü başbakan” dediği zaman herkes gayet iyi biliyordu ki bunun manası “Güçlü cumhurbaşkanı, gücünü güçlü cumhurbaşkanından alan güçlü başbakan” idi. Patron her zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak, Davutoğlu’da gemiyi götüren kaptan olacak. Güçlü başbakan lafı Davutoğlu’nu insan olarak yüceltmek için kullanılmış bir kompliman.

Başbakanlar gelir geçer ama patron her zaman Erdoğan. Bunu seçmen de, partili de, teşkilat da ve milletvekilleri de böyle biliyor. Davutoğlu göreve geldiği günden beri “güçlü bir başbakan” ve Erdoğan’ın eşiti gibi davranarak bu günlerdeki gelişmelerin temelini attı. Danışmanlarının dolduruşu ise maalesef bu kaliteli insani hatalar yapmaya sevk etti. Davutoğlu teşkilata karışmadım diyor ama etrafındakilerin neler yaptığını bir bilse…Yine danışmanlarının marifetleri ile Batıda “Davutoğlu liberal ve demokrat ama işte Erdoğan’ı aşamıyor” imajı yaratıldı ki bu çok yanlıştı.

Başbakanın veda niteliğindeki basın toplantısında Erdoğan için söyledikleri ve “son nefesime kadar onunla ilişkimi sürdüreceğim, onun onuru benim onurum, ailesinin onuru benim onurum” demesi Davutoğlu’nun sağlam kişiliğini bir defa daha ortaya çıkarıyor. Keşke bazı danışmanları da bu gerçeği anlasalardı… Şu anki durumu istismar edip ekonomide spekülatif oyunlara karşı tutumu ise bu ülkenin iyiliğini her şeyin üstünde tuttuğunu gösteriyor. Maalesef birileri Türkiye’de kriz kışkırtıcılığı yapıyor ama gidişat heveslerinin kursaklarında kalacağını gösteriyor… Davutoğlu zor şartlarda başbakanlık yaptı ama gemiyi iyi kötü rotada tutmayı başardı.Gemi zaman zaman karaya oturdu ama Erdoğan’ın da yardımıyla bilhassa 1 Kasım seçimlerinde Türkiye yine de sakin sulara varmayı başardı. 22 Mayıs’da yeni başbakan yine gemiye Erdoğan’ın gözetiminde kaptanlık edecek. Ama bu sefer geçmiş hatalar tekrarlanmayacak.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...