
Maliye’den 4 bin 588 sporcuya vergi incelemesi: Futbolcular başı çekiyor
Türkiye’nin spor ekonomisi, yalnızca sportif başarılarla değil, aynı zamanda milyarlarca liralık para hareketleriyle de gündemde kalıyor.
Ancak bu ekonomik büyüklüğün görünmeyen yüzünde vergiyle olan ilişki, uzun süredir tartışma konusu. Ve şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın radikal adımıyla bu tartışmalar yeni bir evreye taşındı.
Gelir Vergisi Kanununa göre, sporculara, futbolculara transfer ücreti veya diğer adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ücret kapsamında değerlendiriliyor.
Türkiye’de geçerli spor dallarından öncelikle futbol olmak üzere, yüzme, su topu, basketbol, voleybol vb.gibi branşlarda faaliyet gösteren sporcuların çok büyük kısmı net ücret üzerinden sözleşme imzalamakta ve ücret gelirleri üzerindeki bütün vergi yükünü bağlı oldukları spor kulüplerinin yükümlülüğüne bırakmaktadır.
Getirilen yeni düzenleme ile artık futbolcularda ve sporcularda vergi yüzde 40 oranına çıkabilecektir.
Bu durum, stopaj oranındaki artış ve futbolculara getirilen beyanname verme yükümlülüğü sebebiyle, futbolcu ve sporcuların vergiler hariç net ücret üzerinden anlaştığı durumda spor kulüplerine ve spor AŞ'lere çok ciddi bir yük ve maliyet getirmiştir.
Türkiye'deki mevcut vergi sistemi içinde, dolaylı vergiler dediğimiz KDV-ÖTV-Damga vergisi, harçlar gibi vergi gelirlerinin payı dolaysız doğrudan alınan Gelir Vergisi-Kurumlar Vergisi gibi vergilerin gelirlerinden daha fazladır. Üstelik, gelir üstünden alınan vergilerin büyük bir kısmı ücret gelirlerinden oluşmaktadır.
Futbolcuların ve sporcuların kazançları da ücret gelirleri kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu yazımda, Maliye'den 4 bin 588 sporcuya vergi incelemesi ve detaylarına bir göz atalım.
Maliye’den tarihi hamle: 4 bin 588 sporcuya vergi incelemesi
2024 yılı gelirlerine ilişkin beyan döneminde, Vergi Denetim Kurulu (VDK) kapsamlı bir dijital analiz yaptı.
Risk odaklı bu tarama sonucunda:
4 bin 588 sporcunun yaklaşık 5,3 milyar TL’lik gelirinin beyan edilmediği tespit edildi.
En dikkat çekici detay ise, bu tutarın 3,7 milyar TL’sinin futbolculardan oluşması.
Basketbolcular 1,15 milyar TL ile ikinci sırada yer alırken, kalan tutar voleybol ve diğer branşlara ait.
Bu tablo bize açıkça gösteriyor ki; spor dünyasında görünür olan gelirlerin önemli bir kısmı, kayıt dışı kalmaya devam ediyor.
VERGİ ADALETİ TARTIŞMASINDA YENİ PERDE
Sporcular uzun süredir Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 72. maddesi uyarınca sabit oranlı stopaj sistemiyle vergilendiriliyordu. Bu sistemde:
En üst ligdeki sporcular için stopaj oranı: %20
Diğer ligler: %10 ve %5 oranlarında
Bu oranlar, 2028’e kadar uzatılan geçici düzenleme kapsamındadır.
Ancak bu stopaj sisteminin nihai vergi yerine geçmesi, özellikle yüksek gelir gruplarında vergisel adalet açısından ciddi bir tartışma yaratmıştır.
EN YÜKSEK PAY FUTBOLCULARA AİT
Beyan dışı bırakılan kazancın:
3,7 milyar TL’si futbolculara,
1,15 milyar TL’si basketbolculara,
Geri kalanı ise voleybol ve diğer branşlardaki sporculara ait.
Bu rakamlar, futbolun sadece sportif değil, mali boyutuyla da sistemin merkezinde yer aldığını kanıtlıyor.
310 SPORCU İZAHA DAVET EDİLDİ
Vergi Usul Kanunu kapsamında 310 sporcu, “izaha davet” edildi. Yani bu sporculara gelirlerini açıklamaları ve eksik beyanda bulundularsa yıllık gelir vergisi beyannamelerini düzeltmeleri için bir fırsat tanındı.
Özellikle yabancı sporcuların Türkiye’den sezon sonu ayrılma ihtimaline karşılık, kulüplerle iş birliği yapılarak tebligat sürecinin tamamlanması hedefleniyor. Böylece gelirlerin yurtdışı çıkış öncesinde vergilendirilmesi amaçlanıyor.
YÜZDE 20 STOPAJ YETMİYOR: ARTIK BEYANNAME ZORUNLULUĞU VAR
Sporcular için uzun yıllar boyunca sadece sabit stopaj (yüzde 20) ile sınırlı kalan vergi sistemi, son düzenlemelerle farklı bir noktaya evrildi. Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 72. maddesine göre:
2023 yılı itibarıyla 1.900.000 TL’yi aşan tüm sporcu gelirleri için yıllık beyanname verilmesi zorunlu.
Beyanname verilmemesi halinde stopaj, nihai vergi kabul edilecek ancak bu durumda mükellef yüksek gelir dilimlerine göre yükümlülükten kurtulmuş olacak.
Bu sebeple Maliye, beyanname verilmesi gereken ama verilmeyen tüm sporcu kazançlarını artık daha yakından izliyor.
NET ÜCRET ANLAŞMALARI VE KULÜPLERİN ÜZERİNDEKİ YÜK
Birçok futbolcu ve sporcu halen kulüplerle “net ücret” üzerinden sözleşme yapıyor. Bu da vergi yükünün kulüp veya sportif anonim şirket tarafından üstlenilmesi anlamına geliyor.
Bu yük şunlara yol açıyor:
Kulüp, hem futbolcunun brüt gelirini hem de doğan gelir vergisini ödüyor.
Yüzde 40’a kadar çıkan vergileme dilimleri nedeniyle kulüp maliyeti ciddi şekilde artıyor.
Bu sistem sürdürülemez hale gelirse, kulüplerin finansal dengeleri daha da bozulabileceğini hatırlatmakta fayda görüyorum.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK’TEN AÇIK MESAJ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuyla ilgili yaptığı açıklamada:
“Çok kazananların vergilendirilmesine yönelik çalışmamızda bu kez sporculara odaklandık. Tespit edilen sporcularımızın gönüllü uyum kapsamında izah vermesini ve beyanlarını düzeltmesini bekliyoruz. Aksi halde, vergiler cezalı şekilde tahsil edilecektir.”
Bu sözler, Maliye’nin artık yalnızca gelir değil, gelirin kimde olduğu ve nasıl vergilendirildiğine dair sistematik bir strateji benimsediğini gösteriyor.
Bu mesaj sadece sporculara değil; menajerlik şirketlerine, kulüplere, finansal danışmanlara ve kulüp muhasebelerine de verilmiş açık bir uyarı niteliği taşıyor.
SÜPER LİG'DEN FUTBOLCULAR DA LİSTEDE
Spor kamuoyunun en çok merak ettiği soru ise:
“Bu listede kimler var?”
Resmî olarak açıklanmasa da, Süper Lig’de forma giyen bazı futbolcuların da bu denetim radarına takıldığı ifade ediliyor. Özellikle yabancı uyruklu yıldızların, sezon sonunda
Türkiye’den ayrılmadan önce vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeleri için kulüplerden tebligat desteği istenmiş durumda.
Bu da gösteriyor ki devlet, bu kez süreci yalnızca izlemiyor; ön alıyor, yönlendiriyor ve gelir kaybını minimize etmeye çalışıyor.
SONUÇ: YENİ DÖNEM BAŞLADI
Sporcuların vergilendirilmesi artık sadece bir muhasebe meselesi değil; kulüplerin finansal sürdürülebilirliğini, devletin vergi geliri hedeflerini ve kamuoyundaki vergi adaleti algısını doğrudan etkileyen yapısal bir unsur.
- Artık yüzde 20 stopaj yetmiyor. - Yıllık beyan zorunluluğu geldi. - Maliye, teknolojik analiz ve izaha davet mekanizmasıyla en görünür segmenti dahi denetliyor.
Spor ekonomisi, artık vergi politikasının da önemli bir parçası.
DEĞERLENDİRME: “KAZAN KAZAN” DEĞİLSE KAYIP DEVLETİNDİR
Vergi, sosyal bir yükümlülüktür. Ancak yüksek kazançlı segmentte bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, sistemin adaletini aşındırır. Sporcuların vergi yükümlülüğü:
Kurumsal şeffaflık,
Mali sürdürülebilirlik,
Kamu gelir dengesinin korunması
açısından kritik önemdedir.
Kayıt dışı kazanç = Kamu zararı = Sistemde güven erozyonu.
Bugünkü denetim, yalnızca mali değil; ahlaki bir uyarı niteliğinde olduğunun altını çizelim…