İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

DEVE YÜKSEK

YAYINLAMA:

Kurla zor bir sınav verdik. Sonuna da geldik. TCMB’nin müdahalelerinin etkisinden ziyade içeriden kur lobisine destek verenlerin planlarının elbirliğiyle bozulması görünümü değiştirdi. Üstelik Trump göreve başlıyor. 17 Aralık tarihli yazımda ABD ekonomisinin güçlü USD kuruna katlanamayacağını yazmıştım. Trump dün patladı ve yüksek kurun Çin karşısında rekabeti zorlaştırdığını üstüne basarak vurguladı. Yani artık limana vardık.

Ancak ekonomimiz içinde kurun oynaklığı karşısında bunalanları görünce Seyrani babamızın şu sözleri geldi aklıma;

Deve yüksek atamadım urganı

Üşüdükçe çek başına yorganı.

Kur riski bulunanlar pozisyonlarını yönetmeyi risk gerçekleşince düşünüyorlar. Bu durumda da deve yüksek geliyor, urganı atamıyorlar.

Kur riski bulunanların pozisyon almak fikri volatilite dönemlerinde aklına gelince maliyetlere katlanamayacaklarını görüp üşüyen başa çekiyorlar yorganı ama yorgan pahalı.

Kur riski olanlar bu riski nasıl yöneteceklerini pozisyonları her açıldığında aramalıdırlar. Risk gerçekleşince sunulan maliyetler riskin boyunu geçer bir hale gelmektedir.

İşletmelerimizi tanıdığım kadarıyla biraz tevafukken gittiğimizi söyleyebilirim. Tevafuk nedir bu zor dönemde; USD/EUR paritesi.

Girdi bakımından büyük oranda dışa bağımlılığımız var. Girdi ithalatımızın önemli bölümü USD cinsinden. Türkiye’nin en önemli ihracat partnerleri ise Avrupa Birliği ülkeleri. TÜİK verilerine göre ihracat hacmi bakımından ilk üç ülke Almanya, İngiltere ve Irak (Erbil)’tır. Bu durum bizi, ihracatımızın büyük oranda EUR cinsinden yapıldığı sonucuna ulaştırır.

Son dönemde ekonomimizi ilgilendiren en olumlu gelişme EUR kurunun USD kuru karşısında değer kazanmasıdır. Geçtiğimiz dönemlerde 1,03 seviyelerinde uzun süre asılı kalan parite 1,08 seviyelerine ulaştı. Girdileri USD cinsinden olan tekstil, mobilya, beyaz eşya gibi sektörlerimiz EUR cinsinden tahsilatları ile avantaj elde etmiş durumdalar. Trump’ın başkanlığı döneminde güçlü USD kuru tercih edilmeyeceği ve paritenin EUR lehine güçlü bir seyir izleyeceğini öngörüsünde bulunabiliriz.

Yani önümüzdeki dönem EUR bölgesine ihracat yapanların karlılıklarını artıracağı bir dönem olarak ön plana çıkacaktır. Üstelik EUR’nun TL karşısında güçlenmiş olması ihracatı besleyici etki yapacaktır.

Önümüzdeki dönem turizm sektörü için de geçen yıla göre çok parlak bir dönem olarak ön plana çıkacaktır. EUR kurunun güçlü olması Avrupalı turisti çekecektir. Avrupalılar bu sene tatil planlarını ertelemeyecektir.

Bir öngörü de konut piyasası için; güçlü EUR güney illerimizde yabancıya konut satışını güçlendirecektir.

İyimserim ama yazının başında dedim ya Aralık’tan bu yana Trump’ın başkanlık döneminin dünya ekonomisi için daha olumlu olacağına dair çeşitli yazılar yazdım. Trump piyasa adamıdır. İşletmelere gol atmak istemez. Kur riski bitmiştir. Kur riskinin bitmesi, enflasyon, faiz ve piyasa riskinin de bitmesi demektir. Türkiye kalkışa geçiyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...