DİZİLERDE VE TV PROGRAMLARINDA NEDEN MASKE YOK?

Micheal KUYUCU 28 Kas 2020

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Televizyon kanallarının pandemi konusundaki bu duyarsızlığı beni çok şaşırtıyor.

Son birkaç aydır bir konu dikkatimi çekiyor. Televizyon kanallarında yayınlanan program ve dizilerde sanki dünyada ve Türkiye’de pandemi yokmuş gibi bir hava var. Program sunucuları olsun, konuklar olsun hiçbir şekilde maske takmıyor. Oysa yurt dışındaki kanallarda yayınlanan programlara bakıyorum orada sunucu olmasa bile programlara konuk olanlar mutlaka maske takıyor. Yayınlara maskelerle çıkıyor. Tartışma programları, eğlence programları özetle tüm programlar bu şekilde çekilip yayınlanıyor. Bizde ise böyle bir şey yok.

Televizyon kanallarının pandemi konusundaki bu duyarsızlığı beni çok şaşırtıyor. Belki bizim ortamımız hijyen, maskeye gerek yok diyebilirler, öyle de olabilir ama konukların maske takması toplumu bu konuda motive etmeye, özendirmeye de yönelik bir örnek olay olabilir. Bakıyorum haber kanallarına, sunucu veya konuklar “mutlaka maske takılmalı” diyor ama TV stüdyosunda kendisi maske takmıyor. “Bu ne alaka” denmez mi?

Pandemisiz diziler

Bir diğer dikkatimi çeken konuda  diziler ile ilgili. Hemen hemen her ana akım televizyon kanalında her gün en az bir yeni dizi var. Dizilerin çekim kalitesi, konuları filan çok güzel ama bir eksiklik var. Bu yayınlanan dizilerin hiçbirinin hiçbir bölümünde bir tane bile maskeli sahne yok. İçişleri Bakanlığı düğünlere, Allah korusun cenazelere ve toplulukların katıldığı etkinliklere yasak getiriyor, geçen pazartesi Fox TV’de yayınlanan “Yasak Elma” da Halit’in cenaze görüntüsünde bir tane bir maske takan yok. Herkes yanyana, sanırsınız ki kovid movid yok.  Star TV’de yayınlanan “Menajerimi Ara” dizisini izliyorum, herkes sarmaş dolaş, öpüşüp koklaşıyor. Sonra gazetelerden okuyoruz ki dizide üç kişi korona olmuş. “Mucize Doktor” hastanede çekiliyor ama Kovid-19 ile ilgili tık yok. Hastanedeki sağlıkçılar maskesiz, sanırsınızki piknikteler. Buna o kadar çok örnek gösterebilirim ki...

Kimse kusura bakmasın ama ben bunu çok yadırgıyorum. Dizilerin bu vurdumduymazlığı Türkiye’nin Kovid-19 ile olan mücadelesine gölge düşürüyor. Biz aslında Türkiye olarak korona ile iyi mücadele ettik, ama toplum buna adapte olamadı. Medyamız pandemiyi unutturmak adına elinden ne geliyorsa yaptı. Bir rahatlama geldi herkese. İnsanlar özellikle maske takma konusunda çok duyarsız davrandı. Sonuç mu? Ardı ardına artan vaka sayısı.

Ana akım TV kanalları pandemi konusunda duyarsız

Belki televizyon kanalları ve yapımcılar, biz dizilerimizin hikayesini “zamansız” hazırlıyoruz, yani genel zamana hitap ediyoruz diyebilirler. Kusura bakmasınlar ama bunu da kabul edemem. Eğer bir dönem dizisi çekilmiyorsa hiçbir diziyi zamandan uzaklaştıramazsınız. Mesela Abdülhamid dizisinde gidipte Osmanlılara maske takamayız, aptalca olur, ama bugün yayınlanan dizilerin hepsinde bu maske olayı ihmal edilmemelidir. Ben eminim kanallar dizileri çekerken gelecek dönemlerdeki tekrarları ve yurt dışına satış ihtimallerini hesaplıyorlar. Onun için genel bir zaman, genel bir mekan ve hatta genel bir konuyla çekiyorlar. Böyle bir durumda tabii ki maske takmazlar. Ya bu nedenden ve para pul hesaplarından dolayı maske kullanmıyorlar ya da bunu düşünemiyorlar. Hangisi olursa olsun yanlış. Medyanın bir sorumluluğu var. Bu sosyal sorumluluğunu yerine getirmesi için medyanın toplumsal  sorunlara da duyarlı olması lazım. Bu toplumsal sorun hele Kovid-19 gibi dünyayı, insanlığı tehdit eden bir olay ise buna medyanın da duyarlı olması lazım. Bir yandan “maske takın” demek diğer yandan da kendi içeriklerinde maske takmamak duyarsızlıktan da öte bir vicdansızlıktır. 

Hani tamam tüm bölümlerinizi bıraktım ama bari bir bölümde ya, tek bir bölümde pandemi için bir şey yapın. Ana akım televizyon kanallarını izleyen milyonlarca insan var, bu dizileri izeleyen milyonlarca insan var. Bu insanlara bir maske takın da insanlar maskeyi unutmasın.

Cahide Sonku’nun hayatı roman oldu

Türk sinemasının unutulmaz yıldızı Cahide Sonku’nun yaşamını konu alan ve yazar Eyüphan Erkul’un uzun yıllar süren araştırmaların ardından kaleme aldığı biyografik romanı “Cahide: Melekler Yeryüzünde Yaşayamaz” yayımlandı. İclal Aydın Kitap Kulübü’nün sunduğu ve Artemis Yayınları etiketiyle yayınlanan roman Cahide Sonku’nun yaşamına olduğu kadar, dönemin önemli kişileri ve kavramlarına da farklı bir perspektiften bakıyor.

Romanın editörlüğünü de üstlenen İclal Aydın, kaleme aldığı arka kapak yazısında, sinemamızın ilk büyük yıldızı Cahide Sonku’nun çocukken hayal meyal hatırladığı bir ibret hikâyesinin baş kişisi olduğundan bahsediyor ve “Onun hakkında yazılan, çekilen, çizilen hemen her şeyi aramaya, okumaya, izlemeye başladım. Cahide Sonku'nun hayatına ne kadar hâkim olsam da Eyüphan Erkul'un yazdıklarını sanki ilk kez öğreniyormuşum gibi büyük bir ilgiyle okudum. Sonra kızım da dahil 2000 sonrası doğanların, hatta geçen yüzyılın son on yılında dünyaya gelenlerin hiç bilmediği o görkemli yılları, tanımadıkları o şahane isimleri onlara tanıtmak, unutmamak, unutturmamak gerek diye düşündüm,” diyor.

Sinemamızın ilk starı

Daha önce üç romanı yayımlanan yazar Eyüphan Erkul, Cahide Sonku’nun mertebesine daha önce kimsenin ulaşamadığını ve ondan sonra da kimsenin erişemediğini söylüyor: “Hiç kimse onun kadar tanınmadı, onun kadar sevilmedi, onun kadar arzulanmadı. Ama onca sevgi selinin ortasında hep köksüz yaşadı Cahide… Ön adı Serap'tı, hayal gibiydi biraz. Belki de bu yüzden hiç yaşamamış gibi davrandı ömrünün son deminde. Bir rüya gibi geldi geçti sinema tarihimizden. Sanki bir an esti ve etkisi sürmeye devam ediyor hâlâ. Kimsenin çıkamayacağı kadar zirveye çıktı, kimsenin göremeyeceği diplerde gezindi. Yine de her seferinde ayağa kalktı. Sinemadaki ilk “starımız” oydu. Hayat denen uğultunun içinden hızla geçip gitti ve rüzgârı hâlâ dinmedi. Dinmeyecek...”

Işın Karaca 2 günde 2 klip çekti

Işın Karaca, ezberleri bozacak iki yeni şarkıdan oluşan 'Mevzu Aşksa' isimli Ep'sini kendi şirketi Akış Production ve DMC ortaklığında tüm dijital platformlara ve müzik marketlere sundu. Bugüne kadar yayımladığı yüksek tirajlı albümleri ve şarkıları ile Türk pop müziğine kaliteli bir ivme kazandıran Işın Karaca, yeni projelerini için Can Yapıcıoğlu'nun müzikal dehası ile inşa etti.

Tüm dünya dinamiklerinin değiştiği pandemi sürecinde üretime devam eden Işın Karaca, söz ve müziğini Can Yapıcıoğlu ile hazırladığı 'Mevzu Bu mu' ve 'Nazarlardan' ile bulunduğu noktayı daha da güçlendiriyor. İzmir'de 2 günde 2 video klip için kamera karşısına geçen Işın Karaca, şehirde ve stüdyoda farklı konseptlerin içinde doyurucu görüntülerden oluşan yeni çalışmasında sahnede kendisine eşlik eden müzisyenler ve piyanosu ile Can Yapıcıoğlu rol aldı. İki video klip, usta fotoğraf sanatçısı Cem Bayoğlu'nun kılavuzluğunda hayata geçti.

Orhan Ölmez yine sessiz geldi

Orhan Ölmez, arşiv niteliğindeki son albümü "Sessiz Sessiz"e ismini veren şarkısını yayınladı. Sözleri, bestesi ve düzenlemesi Orhan Ölmez'e ait olan şarkının klibi Orhan Ölmez ve Tugay Çeylaner ortaklığı ile çekildi. Sanatçının albümünden kliplenen son şarkı olan "Sessiz Sessiz" ocak ayında yayınlanması planlanan yeni şarkısının da habercisi oldu. YouTube kanalında yayınlanan "Sessiz Sessiz" sözleriyle Orhan Ölmez hayranlarının kalplerine dokundu.

Kendi şarkısının klibini kendisi çekti

Günce, "Kalk Yerine Yat" isimli single'ı ile müzik kariyerine devam ediyor. Sözleri Sibel Algan, müziği Sezen Aksu, düzenlemesi ise Erol Temizel imzası taşıyan "Kalk Yerine Yat" adlı şarkı Günce'nin güçlü yorumu ile hit olmaya aday. Şarkının klibinin yönetmenliğini de üstlenen Günce; "klipte biz kadınları ufak bile olsa bir tartışma sonrası erkeklere karşı verdiği ortak tepkileri esprili bir anlatımla yansıtmayı hedefledik" diyor.

Spotify Arap kadınları gözüne kestirdi

Spotify yeni Sawtik adlı uygulaması ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA)  bölgesinde müziğin şekillenmesinde önemli rol oynayan Arap kadın sanatçıları ön plana çıkartacağını açıklamış.

SAWTIK adlı uygulama Arapçada “senin sesin” anlamına geliyor ve bu girişimle birlikte Spotify, bölgedeki kadın sanatçıların sesini duyurarak dinleyiciler ve yapımcılar tarafından keşfedilmelerini kolaylaştırmayı hedefliyormuş.

MENA merkezindeki kadınlar müziğe çok ilgili

Spotify proje öncesinde Nielsen’le birlikte bölgede sanatçılar, dinleyiciler ve müzik uzmanlarını da kapsayan bir pazar araştırması yaptı. Araştırmaya göre Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da, gelecek vaat eden kadın sanatçıların yüzde 60’ı müzik alanında bir kariyer peşinde koştukları için kendilerini “damgalanmış” hissediyormuş. Sektörde ilerlemeyi tercih edenler ise yapımcı desteği bulmakta zorlanıyor. MENA merkezli müzik şirketlerinden gelen yanıtlara göre son 5 yılda kadın sanatçılar plak şirketlerinin sözleşmelerinin yüzde 13’ünden daha azını oluşturuyor. Umut veren yanı şu ki, aynı ankete göre plak şirketlerinin yüzde 86’sı Arap kadın sanatçılara talep olduğu ancak bu yetenekleri bulmanın zor olduğu konusunu dile getirmişler.

Orta Doğu ve Afrika’daki Spotify Tüketici Pazarlama Müdürü Lynn Fattouh, “Bir Arap kadın sanatçı olarak, müzik alanında kariyer yapmanın ne kadar zor olduğuna şahit oldum” diyerek “MENA müzik endüstrisinde daha kapsayıcı yaratıcı bir ekosistemi oluşturma yolculuklarının yeni başladığını ve bunların ilk adımlar, ilk eylemler olduğunu” belirtti.

Arab X, Arab Hip-Hop geliyor

Spotify Sawtik konusunda büyük bir etki yaratmak için, her biri kadın sanatçıların şarkılarıyla başlayacak Arab X, Arap Hip-Hop gibi 18 çalma listesi ile kadın sanatçıların müzikal ve kültürel katkılarını vurgulayan bölgesel bir kampanya başlatmış. Dinleyiciler bu kadın sanatçıları ayrıca Kahire, Kazablanka, Amman ve Riyad’daki dijital reklam panolarında görecekler. Müzik Analiz’in yaptığı bu analizi duyunca epey şaşırdım. Spotify ilginç bir konuya değinmiş. Spotify aslında bir dijital müzik platformu bu yönü ile kapsamını da genişleterek bir nevi bir prodüktör gibi davranacak. Arap bölgesinde kadınların özgürlükleri, yaşadıkları toplumsal sorunlar da ortada. Spotify eğer o bölgedeki toplumsal sınırları aşarsa müzik endüstrisinde önemli bir ilke de imza atarak çalışma kapsamını genişletebilir. Dijital dönüşüm inanılmaz bir hızlı ilerliyor. Bu dönüşüm beraberinde her şeyi ama her şeyi de etkiliyor. Spotify’da bu dönüşüme ayak uyduruyor.