RADYO TİYATROSU GERİ DÖNDÜ

Micheal KUYUCU 27 Eki 2018

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Bugün televizyon dizilerinin yakaladığı popülerlik bir dönemler radyoda yayınlanan radyo tiyatrolarında vardı.

Yaşı otuzun üstünde olan hemen hemen herkes TRT Radyosunun yayınladığı “Arkası Yarın” adlı efsane kuşağı hatırlar. Her sabah on beş – yirmi dakika yayınlanan bu program tiyatroyu o küçük kutunun içine sığdırır ve evlerimize kadar getirirdi.  Sabahları on sularında yayınlanan Arkası Yarın haftanın beş günü bir hikayeyi işlerdi.  Hikâyenin en can alıcı anında bitirir ve “arkası yarın” diyerek biterdi.

Radyo Tiyatrosunu Tarihi Radyo Kadar Eski

Türkiye’de radyo tiyatrosu 1940’lı yıllardan günümüze kadar devam eden bir radyo geleneği olarak Türkiye radyo tarihinin en uzun yayınlanan programı oldu. Dünyada ilk radyo tiyatrosu 15 Ocak 1924 tarihinde yayınlanan Richard Hugs'un A Comedy of Danger adlı eseridir. Dünyada radyonun tarihi kadar eski olan radyo tiyatrosu Türkiye’de 1940 ile 1946 yılları arasında yaygınlaştı. O dönem kültür ve sanat yayınlarının içinde yüzde 50 ile yüzde 80 oranındaydı.

Radyo tiyatrosu sadece yetişkinlere değil çocuklara da seslenmiştir. İlk 1941 yılında yayınlanmaya başlayan Radyo Çocuk Kulübü çok uzun bir süre boyunca çocuklar için çok güzel oyunlar sunmuştur. Radyo tiyatrosu altın dönemini 1960tan sonra yaşadı. Bu yıllarda Radyo tiyatrosu; Perde Arası, Mikrofonda Tiyatro, Pazar Temsili, Sahneden Mikrofona, Devamı Yarın Akşam, Devamı Yarın Sabah, Pazar Tiyatrosu, Mikrofon 13 ve Tatil Tiyatrosu gibi isimlerle yayınlandı. 1978 yılında TRT’de yayınlanan radyo tiyatrosu sayısı yüzün üstüne çıktı.

Dönemin En Çok Dinlenen Programlarından Biri

1980-1990 yıllarını kapsayan dönemde TRT İstanbul Radyosu Tiyatro Müdürlüğü’nde 422 Radyo Tiyatrosu ve Arkası Yarın ile 76 Çocuk Bahçesi oyununun prodüksiyonu yapılmıştır.  O yıllarda her ne kadar televizyon popülerliğini arttırıyor olsa da, TRT radyoları tekelci yayın sisteminin de getirdiği avantajla çok ciddi oranda dinleniyordu. TRT yetmişi yıllarında sonlarından itibaren radyolarında en çok beğenilen programları ve TRT Radyolarının piyasadaki durumunu tespit etmek amacıyla kamuoyu araştırmaları yapmaya başladı. Bu araştırmaların nerdeyse tamamında “Arkası Yarın” en çok beğenilen radyo programları arasında yer aldı. Mesela 1985 yılında yapılan kamuoyu araştırmasında Arkası Yarın programı TRT radyolarında en çok beğenilen beşinci program oldu.

Özel Radyoların Yarattığı Deformasyon

Doksanlı yıllarda Türkiye medyasında yaşanan dönüşüm radyo mecrasını da derinden etkiledi. Ardı ardına yayın başlayan özel radyolar TRT’nin yayın tekelinin kalkmasına neden oldu. Bir anda FM frekansı radyo kanalları ile doldu. Sayısı çığ gibi artan radyo kanalları bir çeşitlilik getirdi. Bu çeşitlilik elbette güzeldi, ama gecekondu arazisine bir gecede dikilen küçük, tek katlı evler gibi yaygınlaşan bu radyo kanalları, toplumun müzik dinleme ve eğlence tarzını da etkiledi.

Bu ayrı bir konu belki ama Türkiye dünya üzerinde nerdeyse hiçbir ülkede görülmeyen bir biçimde “hukuksuz” bir biçimde özel radyo yayıncılığına başladı. Özel radyo kanalları maalesef hala aynı biçimde yayın yapıyor. Radyo kanalları ile ilgili bir frekans ihalesi yapılamadı ve nerdeyse 25 yıldır özel radyolar resmi ile gayri resmi bir statü arasında yayınlarını sürdürüyor. Radyo yayınlarında yaşanan çeşitlilik biraz da mecrayı zayıflattı. Özellikle kalitesiz programlar, eğitimsiz programcılar radyo yayıncılığının içeriğini zayıflattı. Buna ek olarak dış güçlerin de biraz etkisi altında olan (eğer devlet büyüklerimiz Türkiye’nin en önemli birkaç radyo grubunun sermaye yapısını araştırırsa ne demek istediğimi anlayacaklar) radyo kanalları toplumun sözde batılılaşması ama aslında deforme olmasına çok ciddi etki etti. Pop müziği adeta topluma dayatan bu özel sermayeli radyo kanalları, popüler kültüre en ağır biçimde hizmet eden mecralardan biri oldu. Batı menşei müziklerin ön plana gelmesini, Türk musikisinin, türkülerin, makamların unutulmasına adeta ön ayak oldu. Buna paralel olarak pek çok eski radyo program formatı da unutulmaya yüz tuttu. Bu unutturulan radyo programlarından bir tanesi de radyo tiyatrosu.

Ve.. Radyo Tiyatrosu Yeniden Dönüyor

TRT kamusal yayıncılığın getirdiği sorumluluk anlayışına devam etmek adına “Arkası Yarın” adlı programın yayınına devam etti. Konjonktür gereği birazda popülerliğini kaybeden Arkası Yarında genelde eski bantlar, eski oyunlar yayınlandı.  Bu süreçte birkaç özel radyo, radyo tiyatrosu yapmaya çalıştı, ama hiçbiri bunu beceremedi. Kadir Çöpdemir, Radyo D’de komedi türünde bir parodi skeç programı hazırladı ama başarılı olamadı. NTV Radyo, radyo tiyatrosu geleneğini yeniden yaşatmak için sahaya indi ama yapamadı.

Geçtiğimiz hafta TRT Radyoları Arkası Yarın kuşağında bir yenilenme yaşandığının müjdesini verdi ve Arkası Yarın kuşağında yayınlanan radyo tiyatrosuna yeni bölümlerle devam edeceğini açıkladı. Şair Cahit Zarifoğlu’nun bir aslan ve bir tilkinin dünyayı keşfederken başlarından geçenleri anlatan hikayesi “Katıraslan” şairin otuz birinci ölüm yıldönümünde, 25 Ekim Perşembe günü 09:40’da yayınlanmaya başladı.  TRT bu davranışıyla hem yeni nesle eskiyi anlatıyor hem de yaşı orta ve üstü olan radyo dinleyicilerine muazzam bir radyo nostaljisi yaşatıyor. İşte kamu yayıncısının da yapması gereken bu. Bunu TRT Radyo Dairesi başkanı Ahmet Akçakaya ve ekibi çok güzel bir biçimde sentezleyip kurguluyor ve paketleyerek radyo dinleyicisine sunuyor. TRT Radyolarında bir yandan geleneksel TRT soundunu sunan programlar var, bu programlar kamu yayıncılığının bekçiliğini yapıyor, diğer yandan da yeni nesle yönelik, yeni formatlarda kurgulanan müzik ve söz programları var. Bu programlarla da radyo kanalları kendilerini güncelliyorlar. TRT FM zaten şu an Türkiye’nin en çok dinlenen iki radyosundan biri, AB Grubu olarak adlandırılan hedef kitlede Nielsen Araştırma verilerine göre Türkiye’nin en çok dinlenen radyosu. Popüler kültür ile kamu yayıncılığını güzel bir biçimde birleştiriyor.

Radyo 1’de yayınlanan Arkası Yarın Kuşağının yayını sırasında yan saat 09:40’ta muhtemelen ya arabanızda ya da ofisinizde olacaksınız. Aklınızın bir kenarına not edin ve Radyo 1’i açın. İstanbul’da 91.4, Ankara’da 93.3, İzmir’de 90.8 frekanslarında yayın yapan Radyo 1’in diğer frekansları ve TRT Radyoları hakkında bilgi almak isteyenler radyo.trt.net.tr web adresine bir tık yapabilir.

Sinan Akçil ve Mustafa Ceceli’den Sürpriz Düet

Mustafa Ceceli ve Sinan Akçıl birlikte düet yaptıkları ‘Anlarsın’ isimli şarkıya çekilen video klipte garson oldu. Sinan Akçil bu ortak çalışma ile ilgili “‘Bence kliplerde şarkıcıların önünde aranjör isimlerinin feat. diye yazması çok tuhaf bir ego savaşına giriyor. Aranjörün veya bestecinin adı söz veya müzikte yazmalı, sadece şarkıcıların adı klipte yazmalı ya da bizim gibi iki şarkıcı düet yaptıysa eğer, birinin önce birinin sonra yazılma kavgası da bana gereksiz geliyor. Biz Mustafa Ceceli & Sinan Akçıl yazıp parantez içine (alfabetik) yazdık. Herkes mutlu.” Diyerek son zamanlarda müzik piyasasında çok sık karşımıza çıkan “feat” projelerini eleştirdi.

Buray’ın Kahaneti Yayınlandı

Buray, 3. stüdyo albümü ‘KEHANET’i Sony Music etiketiyle dinleyicilerin beğenisine sundu. Ağırlıklı olarak duygusal şarkılardan oluşan, biri rap versiyon olmak üzere toplam 12 şarkılık albümde, Buray'ın sevilen müzik tarzı yine gün yüzüne çıkıyor. Albümün bir diğer özelliği de her şarkının sonunda, şarkı sözlerinin hikayesini yansıtan özel ses efektli geçişler kullanılması oldu

Haldun Dormen Küllerin Arasından Oynuyor

Bu sezon dört farklı oyunda dört farklı karaktere can veren Haldun Dormen, Kasım ayında perde açacak olan “Küllerin Arasından” adlı oyununun provalarına devam ediyor. 65 yıldır aralıksız sahnede olan Haldun Dormen, “Küllerim Arasından” adlı oyununda kendi tiyatroculuk hayatındakinden çok farklı bir karakter olan Cahit Güney karakterini canlandırıyor. Kasım ayında perde açmaya hazırlanan oyunun hikayesi ise ilgi çekici:

Sanat hayatının zirvesindeyken yaşadığı acı olaylar nedeniyle uzun bir süre sahnelere veda eden, bir zamanların büyük aktörü Cahit Güney umulmadık bir teklif almıştır. O Cahit Güney’dir ve bu teklifi geri çevirebilmesi mümkün değildir. Ancak o eşikten geçebilecek gücü var mıdır, “eskisi gibi” olabilmek mümkün müdür kendisi de bilememektedir. Ömrünü kocasına adamış genç ve güzel eşi Ayfer Güney’in ise iki yol vardır önünde. Bu zorlu eşikte ya destek olacaktır Cahit’e ya da uzaklaşıp gidecektir.

Türkü Babasının Yolunda

Efsane yorumcu Edip Akbayram’ın kızı Türkü Akbayram,  “Hiçbiri” adlı ilk teklisini müzikseverin beğenisine sundu. ‘Müziğin, hayatıma doğduğu andan itibaren girmesinden dolayı şarkı söylemek en büyük tutkum’ diyen ve ilk şarkısını dijital müzik platformlarına sunan Türkü Akbayram şimdiden ikinci teklisi üzerinde çalışmaya başladığını söyledi ve müzik yolculuğunda kalıcı olacağının sinyallerini verdi.

Radi Dikici Zeki Müren’i Yazdı

Daha önce Müzeyyen Senar hakkında iki kitap yayınlayan tarihçi  - yazar Radi Dikici, bu kez Zeki Müren’in hayatını kaleme aldı. Bir buçuk senelik bir çalışma sonrasında yayınlanan “Aşkın Kavurduğu Güneş Zeki Müren” adlı kitapta Radi Dikici, Zeki Müren’in yaşamını çocukluğundan, sahneleri bıraktığı 80li yıllara kadar geçen dönemi anlatıyor.

Marmara Mezunlarıyla Koşuyor

Marmara Üniversitesi Mezunlar Ofisi Koordinatörlüğü öncülüğünde yapılan "marmaRUN boğazda koşuyoruz" adlı maratonla bir ilke imza atıyor. MarmaraRUN adlı projede Marmara Üniversitesi mezunları 4 Kasım Pazar günü Marmara Üniversitesinin Anadolu Hisarı Kampüsünden başlayacak bir maratona katılacak. Maraton Marmara Üniversitesinin Anadolu Hisarı kampüsünde başlayıp, Çubuklu İskelesi üzerinden Anadolu Hisarı Kampüsünde sona erecek. Maratona katılmak isteyen Marmara Üniversitesi mezunları www.marmaraun.com adresinden detayları öğrenerek maratona katılabilir.